8 Mart 1857’de New York’da 40.000 dokuma işçisi kadının yapmış oldukları mücadele ve bu uğurda kaybettikleri 129 kadın işçi anısına..
“sırrını tutacağım”
alın terinin
en çok yakıştığı k a d ı n
ruhumda kararan kelimelerle
kavganın alfabesine yazıyorum adını
kalın kabuklu kara ekmeğe düşen göz y a ş ı n ı n
h a k k ı
için
bir ıhlamur yaprağı gibi sökülüp gitmeye
h a z ı r /s ı n
yüreklerini ve seslerini birlikte çoğaltanların
y o L u n d a
…
usulca bastığın toprakta tanrılar ölüyor
ve
kal diyen herkesten çıkıp gelirken
seni düşünmek çocukluğuma büyütüyor b e n i
…
devrime bir şafak kala yenilen halkların kardeşi
biliyorum
‘en çok sendikalı işçilerin
kıblesini seversin’
…
kalbin avuç kadar güle yazılmış o sır sessizlikte
nasılda konuşurdu yağmurlarla
görünene
dek
o
sarı yapraklı güneş
…
ince uçlu fındık dalım
geçerken uğradığım hayatlardan d e ğ i l s i n
en çok gözlerinde ki ham güzelliği seviyorum
bizi benden alma ‘ah’lar’ ağacı büyümesin içimde
…
omuzuna düştüğünde başımı okşayan eli
siyah saçlarıyla gelen ölümden
beni
ve
bizi koruyan partizan
kerpiç dualarla yüzünü okşadığın toprağın
t e r i kurumadan
bırak kalbin mührün kırk düşünden alsın rengini
…
ömrünün incinen yerinden s ö k ü l ü r gün
sesindeki beşikte uyur kurşuni s e v i l e r i n
söz sırrını t u t a c a ğ ı m
kum saatinde eriyen zamanda
yalnızlığımdaki uçurumları dikiyor ellerin
İbrahim Ekrem Keleşoğlu
Bir cevap yazın