Önce ben, BEN’i bildim.
Sonra, SES’imin farkına vardım.
Gücümün farkına vardım.
“Gerçeğin Kaynağı benim; Hakk’ın-hukukun Kaynağı benim” dedim.
Ses verdim evrenlere, alemlere
“ALLAH” dedim,
Duydum Allah’ın tınısını.
Ben “EZELim”, ben “EBED”im.
Ben “EVVEL”im, ben “AHİR”im,
İLK ve SON benim.
Ben hep “AN”dayım.
“Ben İNSAN’ım diyebilen, el açıp göklerden yardım dilemez. Hızır’dan medet
ummaz.
Beni arayan, kendini görsün; kendine varsın. Kendini yeniden yarattığında ben
ondayım. Hakk yolunda yürüyüp, Hakk’ın kapısına varan beni bulur. Ben olur.
Baktım; Allah yüreğime TAHT kurmuş,
Benden SES vermekte…
Baktım; IŞIK yeni yaratımların yolunu göstermekte…
Karanlıklar aydınlığa dönmekte…
Savaşlar yerini BARIŞa bırakmakta…
AN KAPILARI açılmakta…
Yok bir hasretim geçmişe.
Geleceğe özlemim de olmadı hiç;
Çünkü hep AN’da; mutlulukla, şükürle,
Sevgiyle, saygıyla, itibarla var oldum ben.
“Ego” derler; benden çok uzaktadır.
Çünkü egolu olup “yok” sayılmaktır en büyük korkum.
Nereden gelip, nereye yol aldığımı bilenim.
O, şuradan, sen buradan, ben oradan!
BİR olmaya geldik; bugün bu yaşam sahasındayız.
Görevim, hak ettiğimdir,
Öz Görevimse; YARATIM…
SES verebiliyorsam; Hakk’a Hak olduğumdandır.
Görev sonsuz, sınırsız…
Bir görev biter, bir görev başlar.
Her yolun başında sen ve senden ötede olanlar…
Alırsın hepsini yüreğine;
Sevgi , KERVAN olur; MAHREK’e varır.
Ön yargılardan sıyrılıp, tabuları yıktığında;
Kusur aramayı defterinden sildiğinde;
“Ben” ve “Başkaları” demekten vazgeçtiğinde;
Işığın her ana ulaşır;
Yetkin ve hakim olup İSLAM olursun!
Allah Tahtı’na oturmayı hak edersin ve
O çok özlediğin DÜNYA BARIŞI gerçek olur.
Bedeni KELAM olan
“Ben, BİR’e hizmetçiyim”diyebilir miyim?
İkiliği aşıp TEKliğe vardığım için diyebilir miyim?
Ben, BENi bilip BİZe vardığım için diyebilirim.
Yaşamda bir TOHUM olduğumun farkında olduğum için,
Yarını yaratabilecek,
ANı sonsuzlaştıracak bir tohum olduğumu bildiğim için diyebilirim.
Bilirim ki HAKİKİyim,
Bilirim ki yaradan ben; yarattığında yaratılan ben…
Güçlüyüm, Muktedirim, Mutlakım.
Gücümü, yüreğimdeki SEVGİden alırım.
Gücümü, Allahın Tınısını duyup birlikte SES verdiğim SESimden alırım.
Gücümü, bana rehberlik eden AKLIMdan alırım.
Buradan bakar, TEKliği görürüm.
Bir başka taraftan baktığımda;
Sonsuz sınırsız yaşam formları, toz toprak, bitki, hayvan, insansılar ve İNSAN…
“Gel” derim insani özellikler taşıyana;
“Gel” derim yetkin olana, hakim olana
Allahın Sesini duyup KELAM edebilene…
“Gel” derim, insanlığı insanlığa tohumlayalım!
“Gel” derim, inelim Yaşam Sahaları’na
İyileşsin her şey!
İyileşsin herkes!
“Bilir misin?” Dedi. “Evrenler, Kainatlar sonsuz sınırsızmış
ve her anda genişlemekteymiş”!
“Elbette bilirim” dedim.
Sen bilir misin ki Dünya Planetine inip bedenlenme nedenim bu, benim. Dünya
bedenine girip gerçek bedene varma nedenimdir yaşamları sonsuzlaştırmak…
Dünyasal sıfatlardan arınıp Sanal Gerçeklik denilen alanlardam sıyrılıp GERÇEK
görev bilincine varmış olmamın nedeni bu!..
Önce “BEN”in ben olduğumu fark edip kendini kendinde bulanım.
Yüreğime aldıklarımla BİRLİK KAPISI’na varıp sonsuz zamanlara ulaşanım.
Düşünür düşünür, düşünce yazarım Arz’dan Arş’a
Dilimde SEVGİ, dilimde BARIŞ.
Tüm yaşamlar huzur olsun, barış olsun derim.
Yazar yazar, gönderirim evrenlere; Işık tohumları taşır dileklerimi.
Herkes görsün, herkes duysun isterim.
Gücüm, sesimdir benim. Allah’ın sesini duyup Allah’ın sesini duyuranım.
SUR’a üflediğimde; bütün kütle kodlansın isterim.
Tüm yaratılmışlara bakarım.
Allah’ın gözüyle bakar; görürüm ki kimse kimsenin dışında değil…
Yaşamı gözlerim ki; her can her canda, her ANda ve her mekanda HAS IŞIK’la
birbirine bağlı…
Yaşam, yaşamlardan
Zaman zamanlardan doğmakta…
Yaşam, yaşamlardan yenilenmekte,
Açtığın her kapı; yeni bir yaşama açılmakta…
Aylardan Temmuz, günlerden bir gün…
Sana dünyanın sanal penceresinden bakanlar
“Aaaa, güneş kararmış!” dediler.
“Güneşimizin önüne, uydusunun uydusu geçmiş, onu karartmış” dediler.
Bir taraftan “Güneş balçıkla sıvanmaz” derken; diğer taraftan “Güneş
karartılmış” diyemezsin!
Güneşin gerçeği bu olamaz.
Benim gerçeğim bende; güneşin gerçeği güneşte saklı …
Yakışmadı güneşe bu engelleme.
Bulunduğun yerde kalmakta ısrarcı olmazsan;
Yeni ufuklara varmayı bilebilirsen;
Yeni yollar, yeni kapılar, yeni boyutlar, yeni gelişimler..
Yer değiştirdim,
Planetlerden planetlere geçtim; seslene seslene,
Sevgi sözcükleri söyleye söyleye; kodlaya kodlaya
Bir de bu taraftan baktım.
Güneş, görevinin başında, Ay Dünya’nın etrafında;
Dünya ile birlikte Güneş’in etrafında dönüp durmakta
Dünya, sevgiyle seslenip kodladığım IŞIK,
Dünya, ışığa varan Öz Görevli,
Dünya, insanıyla birlikte şarkısını söylemekte…
Dünyada diyecek sözü olanlar, KALEM olup YAŞAMLAR yazmakta,
O yazılanlar, İNSAN SAHRALARIna ekilmekte…
Dünyada bir Kürzi Kapı:
“İstanbul” derler, “Der saadet” derler, “Asitane” derler.
Kervanlar kalkar o kapıdan…
Yaratılan yaşamları, Rahman Kapılar’dan aşırtıp geçiren Kervanlar.
“Hala dünyada savaş; hala kin, nefret var” mı diyorsun?
Savaş var ki BARIŞ yarat diye
Kin nefret, sevgiye hoşgörüye çevrilsin diye.
Çare mi? Yol mu?
Yol, ALLAH İLMİ’dir. O yolda Allahın Tınısı’nı duymaktır.
İşte Hakkın Kapısı, işte sen!
Geç! Geç ki mutlak OL! Halik OL! Çare OL!
“Çorbada ben de varım” diyen herkes,
“Diyecek sözüm var” diyen herkes,
Ama ne dediğini bilerek diyen herkes;
Bu mecliste olmayı, bu masada oturmayı hak eder.
Değerli Ana der ki; “Ben kimseye gel demem, git de demem.”
Ama bilirim ki dille dillemese de herkese, her şeye yüreğinde yer vardır.
Elini herkese uzatmış, yüreğiyle herkesi kapsamıştır.
Burası, görevli olduğunu bilen ama görev emrini Aklın Kalemiyle yazmış olanların
dergahıdır.
Yasalar burada konulur,
Düzenler burada kurulur,
Son söz burada söylenir.
Son sözü söyledik! Bitti mi?
Haydi, baştan başlıyoruz!
Yolumuz yeni soluk, yeni nefes
Yani; sesle yeni başlangıçlara…
Yeni yaşamlara, yeni düzenler kurmaya,
Yeni Işık Tohumları ekmeye…
Işık Kalemleri bildirirler ki;
Evren, durmadan genişlemekte
Hakk’tan Hakk’a varıp yeni Hak Kapıları açıp
Yeni Işık Sahraları’nda genişleyen BİZ, genişleten BİZ…
Kirden, pastan arınmış yüreğe yüklediğimiz,
Sevginin gücüdür;
Halkı mutlu eden,
Hakk’ı mutlu eden,
Mutlu yarınlar yaratan…
Bir cevap yazın