Dağların tepelerindeki
sofraları örtüyor
üstümüze gökyüzü
akıtan arılar,
ışıktan mağara
dostları taşıyor
örümcek ağlarından
boyun süslerini,
yazıyor aydan
yıldızdan kalemler
haber veren,
toplanan melekleri
ama her şeyden önemlisi
kuşluk vaktinden
haber veren geceyi,
güneş incirlerin
çekirdeklerinden doğuyor
o gecenin güzelliğine,
koşan atlar
asılı kalmış
yıldız kumelerine,
depremleri tartıyor
ikindi vaktini
yükselten göller,
ikindi vaktini
bürünen eller
dürüyor defterlerini
tan yerinin,
sabahlar dolmuş
üst üste,
ışık yığılıyor
karıncaların kalplerine,
ve vadilere
Hazal Çakmak
Bir cevap yazın