Hayata karşı bir duruşları vardır, kısa sürede anlarsınız ki yalnızdırlar ama güçlüdürler. Yakın olmadan, konuşmadan, okumadan, izlemeden dahi yansımaların da yüzlerce mesaj verirler, dünya ya ve hayata. Her insanda ki gibi duyu organları faaldir, dirençlerinin yüksek olması, güçlü olmaları ruhlarında ki arıtma ve arınmadır.
Herkesten biri olarak kırılır, hastalanır, yorulur, acıkır, susar, özler, öfkelenir, gergin halleri olur, farklı olan bu gibi insani oluşumları yansıtma şekilleridir. Güçlüdürler, güçlü olduklarına dair dış dünya ya hiçbir empoze de bulunmaz, sunumlar yapmazlar. İlk gözleminiz de, algılama çabanız da çok farklı bir tespitiniz olamayabilir. Hayatı tek düzeliği içinde yaşarlar. Anne gibi, eş gibi, arkadaş gibi, kardeş gibi alışılagelmiş tüm sorumluluklarını hakkıyla gerçekleştirirler. İç dünyası dışarıya kapalıdır, kendi içini sadece kendi bilir ve yaşar. Dış dünya da hayallerinden, beklentilerinden bahsetmez, bu tür de sohbetlere müdahil dahi olmaz. Yaşarlar, herkes gibi, her insan gibi, farklılığın farkın da olabilmek için yürek gözü ile bakmak, algı gücünün yüksek olması gerektir. Bir kaç bilinmeyeni olan basit bir problem değil, çok bilinmeyeni olan bir muammadır. Fırtınaları, kasırgaları bir başına atlatmış, sona kalan döküntülü hal de dahi duruşunu bozmadan dik kalabilmeyi başarmışlardır. Olduğu halde ki, birçok insana ne zor, ne sıkıntı denilen durumlar onun için yaşanmışlıkları için de, deneyimleri arasın da olduğundan, tebessüm ederek yaşar geçerler. Güçlü olma halin de kıdem almış, kademe atlamıştır. Yenilgilere dair hiç tavizi yoktur, yenildiğin de hayatın bir parçası olduğu gerçeğine kendisini inandırmış ve hayata, bakış açısına, tavrına, duruşuna işlemiştir, duruşunu belirlemiştir. Anadolu da dönem dönem ‘’Osmanlı kadını’’ ‘’erkek gibi’’ tanımlamalarından haz etmez, tamamıyla uzaktır.
Yaşadıkları zorluklar, yaşaması muhtemel sıkıntılara hazırlıklı, gardını almış haliyle dahi ‘’KADIN’’ olma halinden hiç pişmanlığı olmamıştır. Kadın olma halinin yanın da dişidir, cazibelidir, duygu yoğun haldedir. Sahip ve tüm ayrıntılarını hassasiyetle muhafaza ettiği dişi halini geri plan da tutar, ister ki aklı, yüreği olan algı gücü yüksek olanlar farkın da olabilsin. Kendi hayatın da sahip olmasa dahi somut sahiplenme istek ve tutkularından soyutlanmıştır. Pahalı hediyeler, klas bir restoran da ki yemek, son model bir otomobille yapılan tur atma işlevleri, dudak ucuyla gülüp geçme sebebidir. Bu dudak ucuyla gülme halini hiç gören, algılayan olmamıştır, olmasın diye ölçüsünü hep saklısın da kalacak gizemliliğin de kullanmıştır. İnanır, bilir ve bu bilgisi ile bekler, yaşayacakları arasın da bir güzellik, birliktelik var ise, mutlak bir şeyler vesile olur, gerçekleşir. Tanrı sevgisini ve iletişim için de olma halini hep devam ettirmiş, devam ettirmeyi daim kılacaktır. Hayatın içinde ki her insanı, kendi senaryosun da ki figüran gibi görür, ne hayata, ne de insanlara EYVALLAH etmez. Hayata karşı büyük beklenti ve hayallerden uzak yaşar, yaşamanın seviye boyutunun farkın da, tırmanışını devam ettirerek.
Mir Murat Demir
Bir cevap yazın