Gün batımı mor kıyafetli hizmetçi
Neden üzgün rüyalarımda hep yalnızım?
Ve neden onun kollarında aptalca kayboluyorum?
Kafamın üstünden, nar kokulu
parlak çiçek gibi kolayca geçiyorsun ya
ruhumdaki bir şey duyulmamış şarkıyla titreyiveriyor
Gülümseyerek geri dönüyorsun daima
Işığına bir türlü karşılık veremiyorum; üzgünüm
Karanlık ruhumun içine indiğinden midir?
Epeyi zamandır gündüzüm, hep gece
Ve beklentilerimin başlangıcında, şüphe içindeyim yine
Sadece unutulmanın pembe kokusunu
parlak bir tepsinin altında karanlıkta yudumluyorum
Nafile rüyalarınızın yakuti nabzını bir an olsun dinleyin
Tutkulu yaşamın verdiği gülümseme ve ışık nerede diye sorun
Bu yükü nasıl atabilirim bilmiyorum
Omuzlarımda ne var? Onu da
Yeter ki gel bana sevgili
Rüyalarımın içinde dolaşmayı bırak
Mustaribim göze çarpmayan bir yolda yalnız seyahat etmekten
Yağmur ruhumun içine doğru süzüldüğünde
titreme ölümlü hale gelir
ve bir el, boşlukta donar
Bedros Dağlıyan
Bir cevap yazın