Askıda simit var, askıda ümit yok. Ümit fakirin tam buğday ekmeği, ye Mehmet ye… Kusura bakma, peynir yok içinde. Biz yufka yürekliydik, yufkasından yedik yüreğimizin. Ekmek elden, su çeşmeden, süt inekten yaşayıp gitmedik. Tarlası olmayan komşudan hıyar gelmez. Gelmedi. Kendi yağımızla kavrulacaktık, yağsız kavrulduk. Hayat elektrikli battaniye gibidir, çok çekersen kısa devre yapar; yanarsın çıtır çıtır. Sen yanmasan, ben yanmasam söner gider bu cehennem. Yanalım o zaman, yanlım sevabına…
Durumumuz yoktu, maliyetine sevdik. Olmasaydı donumuz böyle, ne güzel sevişirdik. Ancak içimiz rahat, çünkü içli köfteyi hiç üzmedik. Ortalık karışıktı, ortaya karışık bi çoban salatası yaptırdık. Çobanları kıskandırdıysak özür dileriz. Hep haklı çıktık, yine de kaybettik. Aslında kaybettiklerimiz, bizden çalınanlardı. Çok geç anladık, hak verilmez nah alınırmış! Başımıza ne geldiyse başımızın büyüklüğünden Leyla. Biz fakiriz, bana zengin kalkışı yapma!
Sabahlara kadar senin için sevdim geceyi. Hasretinden pantolonlar eskittim, şimdi şortla geziyorum. Nedense, hayat da şort gibi kısa. Yasalar çok açık, ayıp oluyor ama yapacak bişey yok. Bir sevinç borçlusun bana. Meteoroloji dön uyarısında bulundu, sen dinlemedin gittin. Ben, grip kaldım buralarda. Oysa, yalnızlığıma ilaç gibi geliyordun. Hissediyorum, bu işte bir bit yeğeni var. Ölürsem Kadri’me gelme, Kadriye’ye git. Ne OHAL’in varsa gör Leyla.
Hiçbir şey normal değil, her şey manidar. “Fatmagül’ün Suçu Ne?”, “Asiye Nasıl Kurtulur?” ne bileyim ben. Kafayı yiyeceğim düşünmekten. Sözün bittiği yerdeyiz, bundan sonrası üç nokta. Cari açıktan üşümüyorum, kederimden titriyorum. Altım çürük, üstüm çarpık, üflesen yıkılırım. Saatim çalışıyor, kalbimde tık yok. Yoğun bakıma al beni. Gözünü dört aç, dik dik bak…
Elbet bir gün keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner ama bahşiş dönmez. Dön babam dön. Son şişmanlık fayda etmez. Sonunu düşünen sarhoş olamaz. Son gülen az güler. Sona kalan dona kalır, donunu beğenmezse hatırım kalır. Kalan kalır, giden bizden değildir. Üzülüp büzülmek boş, eğlen coş Leyla. Hayat sondan bir öncedir, ıskalamaya gelmez. Iskalarsam ıslık çal, inceldiği yerden yeniden başlasın hayat…
Bir cevap yazın