Güya kahve aldıracaktım. Hiç aklımda yokken bir paket mısır aldırdım. Bu ara patlamış mısır çekiyor canım. 30 yaş daha genç olsam “aş mı eriyorum, yoksa hamile miyim?” diye kuşkuya kapılırdım. Yoo… Öyle bir durum da yok. Kapı gibi menapoz diploması alalı onaltı yıl oldu.
Aman canım, insanın her yaşında bir şeyler ister canı. Mısır taneleri pakette gözüme öyle güzel göründüler ki. Hepsi bir boyda. Ne büyük, ne küçük. Allah’ın yarattığı mucizeye sual olmaz. Paketi seve okşaya açtım. Tencere, yağ, tuz, mısır kombinasyonu ateşe kondu. İşte o zaman gördüm o temiz aile çocukları gibi masum duran mısırların gerçek yüzlerini. Zoru gördüķçe kaçan haylaz çocuklar gibi fırlıyorlar, tencerenin kapağına çarpıp düşüyorlar, sonra tekrar, tekrar ve tekrar fırlıyorlardı. Sarı sarı, minik minik mısırlar patlıyor, türlü kılıklara giriyorlardı.
Patlarlarken çıkardıkları ritmik melodiye bayılırım. Sırf bu sesi duymak için bile mısır patlatırım ben. Sanki bir müzik grubu sahnede. Yeni albümlerindeki parçaları tanıtım konserleri var. Yemesini de çok severim de.. Bunlar satın aldığım mısırlar değil artık. Her biri yeni bir şekil alıyor. Boyut değiştiriyor. Ateşi gördükçe, yağını ve tuzunu da alınca coştular birden. Sizi sahtekârlar siziii! Ben o şeffaf poşette sizi izlerken muhteşem görüntünüze, düzeninize, ” biz bize benzeriz” birlikteliğinize, aranızdaki uyuma, sırt sırta verişinize, sıkı dayanışmanıza yani, bayılmıştım. Hayranlıkla poşeti açmadan izleyişimi görmeliydiniz. Ama şimdi ne oldu böyle?
Sizin de insanlardan farkınız yokmuş meğer. Görünüşüne baksanız hayran olacağınız insanlar, zoru görünce nasıl da değişir..Bir mevki ver hele hele. Şişer, kabarırlar. Hem kibirden, hem bol parayı görünce değişen mutfak düzeninden.
Göründüğü gibi kalan insanlar bir elin parmakları kadar azdır. Ateşi görünce şekilden şekile giren mısırlar. Meğer ne çok benzer yönümüz varmış. Biz size de benzeriz, bukalemuna da..Çıkarımız söz konusu olunca şekil de değiştiririz, renk de..Hem de kolayca.
Neyse ki sizin masum bir yönünüz var. Patlayınca lezzetleniyorsunuz ya hiç olmazsa. Bizde tam tersine, şekil bozuldukça tad eksilir, dürüstlükten, içtenlikten, samimiyetten, kısaca insanlıktan eser kalmaz. E haydi o zaman afiyetle yeme zamanı. Bunca kıyaslamadan sonra ne tad alacaksam artık..
Bir cevap yazın