Kasımdı yağmurlardı yağan hüzün bulutlarından
Dökülüp sokaklarımı yıkardı bir kentti umudum
Dar boğuk caddelerde yürürdüm.
Kasımdı geldin , kasımdı yağdın bir rahmetti inişin
Göklerden hüzün değil umuttu
Bu kez dökülen vadilere sırtlara
Siyah bir eşarp bir iğne takılmış ucuna
Bir ay parlıyordu siyahlığın arasından
İki yıldız saklanmıştı ayın ardında
Kırmızı bulutlar vardı yıldzılarının aşağısında
Mahçup utangaç , ne güzel gülmüştü yüzün
İki elma düştü önüme iki kırmızı
Bir hüzün düştü bir yara açıldı barımda
Giderken sensiz , senden
Aklım kaldı caddelerinde
Gönlüm yandı yıldızlarından mahrum
Umudum kayboldu kızıl bulutlarından
Ben yandım yanışlarda
435 uzakta 435 hasretle .
Bir cevap yazın