Yıl 24 Ocak 1993…8 yaşında küçük bir kız çocuğu idim. Televizyonda durmadan gösterilen bir haber ve hep aynı kare. Parçalanmış bir otomobil, bir kırık gözlük ve ekranda beliren bir adam fotoğrafı. İsmi Uğur Mumcu. Gazeteci-yazar. O an beynime işlemişti. Evde yas ilan edilmişti. Çocuktum ve bilmiyordum. Ne olduğunu, kimlerin neden o otomobile bomba koyabileceğini ve küçük bir kız çocuğunun yüreğinde bir türlü hissedemiyordum bir insan bir insanı neden öldürebilir? Nefret nasıl bir duygu idi. O ekranda beliren fotoğraf karesi yazdıklarıyla nasıl ve neden ölüme mahkum edilmişti?
İlk defa korku ile o gün tanıştım. Anneme sordum. Anne: Uğur Mumcu’yu neden öldürdüler? Annem: “İyi bir insan olduğu için kızım” dedi. Biz de iyi insanlardık ya bizi de öldürürlerse diye düşünmeye ve düşündükçe korkmaya başladım. Çok korktum. O gece hatta ilk defa uykusuz kalacak ve yine çocuk aklımla bizi de öldürmeye gelecekler diye nöbet tutmaya başladım kendimce.
Ertesi günlerde yas devam ediyordu bütün ülkemde. Yağmurlu bir havada milyonlarca insan siyahlarını giyinerek; çoğu simsiyah şemsiyesini alarak ve öfkeleri ile cenazeye gitti. Ailemden katılanlarda vardı. Ben televizyondan seyrediyordum. Bu kadar çok sevilen bir insanı neden öldürdüler diye? O gün ekrana çıkan dönemin siyasileri Uğur Mumcu’nu katilini muhakkak bulacaklarını, yapılanların kimsenin yanına kar kalmayacağını, adaletin yerini bulacağına dair sözler veriyordu. O gün karar vermiştim. Ben de Uğur Mumcu gibi çok okuyacak ve yazacaktım onun gibi bir gazeteci olacaktım diye. Hatta o dönem okulda yazdığım bir kompozisyon yarışmasında Uğur Mumcu’yu anlatan bir yazı yazacak yarışmada birinci gelecektim. Ödül bile vereceklerdi bana… Çok sonraları öğrenecektim. Uğur Mumcu’yu neden öldürdüklerini. O yazdıkları ile birilerinin çıkarına dokunmuştu. Öldürülmesi gerekiyordu çünkü onlara göre o bir ”Sakıncalı Piyade” idi. Ve ortadan kaldırılması gerekiyordu.
Şimdi yine bir 24 Ocak 2014. Aradan tam 21 sene geçmiş. Ve benim hafızamda o gün televizyona çıkan siyasilerin verdikleri söz, alınan bir ödül ve korkuyla ilk defa tanışan bir kız çocuğunun küçücük yüreği var.
Hiçbirini unutmadım ne o parçalanan otomobili ne o kırık gözlüğü ne de alınan o ödülü. Hepsi beynimin bir kenarında duruyor. Gün gelince yeniden ortaya çıkmak için.
Ve artık Uğur Mumcu’yu daha iyi anlayabilecek bir yaştayım şimdi.
” Vicdan sustu.
Hukuk sustu.
İnsanlık sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi.”
Bir cevap yazın