Seni, anlatabilsem seni
Her doğan güneşe
Karanlığı aydınlatan yıldızlara
Perdenin arasından vuran ışığa
Sobanın gürül gürül sesine
Bir kürdan çöpüne
Çocuklara
Yılların ağırlığı yüzüne vurmuş teyzelere
Seni, anlatabilsem seni
Aldanışlara, sadakatsizliklere
Yağmur damlalarına
Akıp giden zamana
Yokluğunu ağır gelen yokluğunu
Hasretin yükünü dayasam duvarlara
Gülüşünü anlatabilsem
Yaşayabilsem seni
Bir kağıt karasında
Bir ağaç kavuğun da
Göz kapaklarımın derinliklerinde yaşatabilsem
Umarsızca umutsuzca hadsizce yaşasam
Utanmadan, kızarmadan
Seni, yaşasam seni
Sayfalarda, kelimelerin içinde mısralarda saklayıp yaşasam…
Bir cevap yazın