bir şey ne kadar eski olabilir ki…
ben hep sarhoş gelirdim bu meyhaneye
burda Clarke Gable çok yoktu
kim bilir işi çıkmıştı
ben ilk defa geldim o da geldi belki
bir şey içer miyim içerim belki
şu akvaryumdaki balık içer mi
balık yoktu palavra
balık olsa kedi de olurdu
güzelliğine bak şu kedinin
içi dışı kedi
ha yanımda biraz İstanbul vardı
getirdimdi yanımda
toprağından taşından
döktüm üstüne rakı
deniz oldu
geçtim karşısına içtim
güldüm hah hah hah
.
ben hep sarhoş gelirdim bu meyhaneye
içerim bi güzel bi daha gelirsem
bu meyhane içmeye uygun değil
çok güzel mezeler yahu
gülmeler müzik alaturka
esiyor da
Dean Martin de amma fiyakalı gülüyor
yan masadan keçiboynuzu ikram edecekler
istemem efendim bozuyor rakıyı
karşılığında selam veririm
dışarı bakarak
camda bir kedi miyavlar
camın iki yanı da cam
gel şimdi bunu bana anlat
.
camda gidiyor bir Ankara
cam Ankara’dan gidiyor
ne kültürlü manzara
tv’de bi şey yok
aç diyor keçiboynuzlu masa açıyorlar
bi filim çıkıyor
başrolde bir elma
ben ilk defa filmde elma görüyorum
çok da güzel
alkışlıyorum durmadan
.
kadehler havada
yok masalarda kimse
kadehler havada Ankara havaları
yarıya kadar meyhane
gerisi gelmiyor
nerde kaldı bizim Jean Hackman
filim ben kalkınca bitiyor
hesabı istiyorum
aklıma kedi geliyor
kedi balık burcunda
dışarda beni Jerry bekliyor
Bir cevap yazın