“Viski, güneş ışığının sıvı halidir”-
George Bernard Shaw
Batan Bu Köhne Şileb
Garson masa iyi manzarayı değiştir
sırası mı mehtabın yıldız yağmurunun
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
sapa bir yerindeyim umutsuzluğumun
hava soğuk olmalı ağaçlar bütün duman
eğer bulabilirsen ölü bir kar getir
beyazlığı kalın bir su gibi uzayan
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
batan bu köhne şilebte ne işleri var
çünkü battım kasa boş ne para ne çek
çünkü bütün telefonlar ısrarla alacaklı
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
hani o sarışın kirpikleri saçaklı
yanağını viski bardağıyla serinleten
sonra nilay hani kafayı buldu mu ağlar
cam yeşili yasemin cıgara dumanı nursen
batan bu köhne şilebte ne işleri var
garson masa iyi manzarayı değiştir
büyük şimşek çakmalı gök gürültüsü filan
şöyle dalları kıran şakırtılı bir yağmur
köpek havlamaları bulut karanlığından
zehir bulabilir misin çabucak öldürecek
artık arsenik mi olur siyanür mü olur
hangisi olursa olsun hepsi işime yarar
yoksa bir tabanca bul bir avuç mermi getir
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
batan bu köhne şilebte ne işleri var
Şiir: Attila İlhan
Viskinin tarihsel yolculuğuna bakarsak:1494 yılında dönemin İskoç Kralı IV. James, Lindores Manastırında keşişlik yapan John Cor’a “aqua vitae” (latincede yaşam suyu anlamına gelmekte) yapması için yaklaşık 580 kg arpa verilmesini emreder. Bu arpaların Exchequer Rolls’a yani kraliyet hazine defterine kaydı yapılır ve bu kayıt tarihte viskinin geçtiği ilk yazılı resmi belge olur.“ Viskinin Osmanlıya gelişi 19. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ülkemizde viski yapım denemelerine 1957’de Tekel Ankara Bira Fabrikası’nda başlanmış; olgunlaştırmaya alınan viskiler 1964’te imalata geçildi ve 1968 kalkınma planında viski ithalatının yapılacağı öngörüldü. Ankara viskisi markası ile uzun yıllar piyasaya sunulan yerli viskinin üretimine, Tekel’in özelleştirilmesinin ardından, 2007 yılında Ankara Bira Fabrikası’nın kapatılması ile son verilmiştir. Günümüzde İskoçya’da viski üretimi, başlı başına bir sektördür.
Viskinin özünü oluşturan dört doğal malzeme vardır: su, turba, arpa ve buğday. bu dört malzeme önce doğa ile bir dönüşüm yaşar; ardından, usta imbikçilerin hüneriyle ve son olarak da harmanlama ustalarının sanatıyla viski o benzersiz tadına kavuşmaktadır. Viskinin hacmen alkol miktarı da en az % 40 olması gerekmektedir.. Johnnie Walker, Chivas Regal ve Jack Daniel en önemli temsilcileri arasında yer almaktadır.
Viski, yalnızların içkisi, daha doğrusu tek başına olmayı seçenlerin dostu olarak ta tanımlanır. Sohbeti de içinde saklıdır. Yavaş ve tadı çıkartıla çıkartıla içilir. İkişer bardak viski bir masaj gibi de gelmektedir. Rahatlama ve stres atma yöntemidir. İçkiler içerisinde ona en ağır abi de denir. Pes etmemeyi tembihleyen ve yaşam mücadelene devam eti anlatandır. Karizmayı da sunmaktadır. Viski, puro ve robdöşambr ile ayrılmaz üçlü olur… ”Yuvarlamak” kelimesi onunla beraber kullanılır. En hızlı cesaret verme işlemini de yapar. Zengin hissi de vermektedir. Sarhoş olmak için kullanılırsa kendisinden sizi uzaklaştırmaktadır. Bu viskinin kendi sınırını bilmeyenlere karşı geliştirdiği bir mekanizmadır. Viski de bir Avrupalı naifliği de yer alır . Rüşvet aracı olarak da kullanılır. Yurtdışından dönerken alınan hediye türüdür.
Medyada yer alış şekli ise Viskiye yapılan zam haberleri göze çarpar. Bazı siyasetçilerin viskiyi sevdiği de yer alır. Lahmacunla viski diye magazin haberlerine de konu olur. RTÜK ‘te viskili sahnelere ceza kesmektedir.
Fıkralarda yerini almaktadır: O gün barda her şey sakinmiş, piyanist beylik parçalarından birini çalarken, millet masalarda pokerin tadını çıkartırken, bir yandan da viskilerini yudumluyorlarmış. İçeriye bir adam girmiş ve bara yaklaşıp demiş ki:- Hey barmen, herkese benden bir viski, sen de iç bir tane! Barmen bardakları parlattığı kirli bezini bırakıp, bu yağlı müşterinin isteğini memnuniyetle yerine getirmiş, bir bardak da kendi içmiş. Bu iş bir kaç tur gerçekleştikten sonra, barmen parayı isteyince, adam itiraz etmiş:- Ne parası barmen? Sen verdin, biz içtik! Bunun üzerine, barmen adamı bir güzel patakladıktan sonra kapı dışarı etmiş. Ertesi gün aynı adam yine aynı bara gelmiş ve barmene seslenmiş:- Hey barmen, herkese benden bir viski, ama sana yok; sen içince sapıtıyorsun!
Sağlık yönünden ele alırsak yapılan araştırmalara göre : Boğaz ağrılarına da iyi gelmektedir. Kilo da aldırmamaktadır Kalp sağlığına da çok faydalıdır. Viski damar tıkanıklığını ve pıhtı olasılığını önlemek ile kalmaz, felç ve kalp krizi riskini de en aza indirir. İçerdiği antioksidanlar, kolesterolün damarlarınızı tıkamasını engellemektedir. Ayrıca bağışıklık sisteminizi kemoterapiye karşı korur. Beyin sağlığına da faydalıdır. Felç riskini azaltmaktadır. Sindirime yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığı ve enfeksiyonlar ile mücadele eder. Baş ağrılarını da azaltmaktadır.
Viski, bir nevi uçak yakıtı gibidir. Isıtıcı görevini de üstlenir. Gülümseterek yaşama anlam katar.
Bir cevap yazın