Saldım kendimi, bakmıyorum kendime, bıraktım öylece. Diyorlar ki kendini sev, kendine bak! Olmuyor demeyle, sürekli kendine çiçek gibi bakmak iyidir güzeldir ama ben daha ağaç büyütmedim, çiçek bakmadım ki kendime bakayım! Ben rahat insanım, kendimde çok bayıldığım bir şey yok, her şeyim yarım, uzun uğraşlar gerektiren her şey bana, bir süre huzursuzluk verir. Yapmaktan uzun süre hoşlandığım bir şey yok ki. Ee! Böyle bir insan , nasıl kendisine bakabilir ki? Her ay, her gün…. Hem de ne için? Başkaları kusursuz görsün diye mi, başkaları sevsin diye mi?
İnanın, ben öyle uzun, sürekli tekrar eden şeyleri sevmiyorum. Tabiri caiz bir deyimle ayran gönüllü biriyim, yapamam. Belki de bütün huylarımı babamdan aldım diye sevmem kendimi. Etliye sütlüye karışmam, kavgalı gürültülü ortamdan hoşlanmam, fazla verici olmam, yeri geliyor bazen menfaatçi olabiliyorum, bazen de elimden geldiğince paylaşıyorum.
Kim olursa olsun; en yakın arkadaş, anne, baba, kardeş, eş, dost… Benim iyiliğim için diyorlarsa da, ben pek inanmıyorum bu dediklerine, kendi kalıplarına göre uydurmak isteyince bana bir sıkıntı geliyor, kendim isteyince ve yapınca acayip mutlu oluyorum, işte bu babamın huyu, nasıl seveyim kendimi şimdi? Demesi kolay.
İstisnasız her ay saç bakımı, yüz bakımı, güzel giyimler bla bla bla… hep aynı şeyler , hep aynı dertler sıkar beni yahu! Zaten hayat bana tekdüze, tek başıma filmler izliyorum, bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Ben sizin görmek istediğiniz gibi olamıyorum, çünkü yapması bana zor .
Athena’dan size şarkı yolluyorum, Ben Böyleyim
Bir cevap yazın