Oturdum meyhaneye
Birkaç çeşit meze, önce su, soğuk olmalı
Hemen peşine rakı
kadehin üstünde iki parmak boşluk,
Üç kadeh doldurdum atadan deden kalma usulle.
Biri benim biri emim oğlu Doğan için diğeri Rıfat abime.
Kanla birbirine bağlanmış biz üç akraba, defalarca içtik yan yana.
Yoklar,
Anılarımın iki insanı canımdan iki parça,
Her kadehten birer yudum, ikisi de su içer rakının yanında
Ben sevmem rakı üstüne su içmeyi,
Yudumluyorum sularından yokluklarında.
Yoklar,
Yokluklarında sevmeyecekse kalp niye atar ki sol yanımda,
Düşleriyle edemeyeceksem rakı sohbeti, gırla gitmeyecekse kahkaha
Niye var ki bu masa, niye “dam üstüne çul serer” Ruhi Su,
Kol kola söylediğimiz türküler niye var ki, rakı onlarsız yakıyor genzimi.
Yoklar,
Her derde direnen kalbime boyun büktürüyor olmayacaklarını bilmek
Yağmayan yağmurun hasadını bekler gibi
Cehenneme gideceğimi bilip cenneti özlemek gibi
Emim oğlu Doğan’ı abim Rıfat’ı beklemek.
Bir cevap yazın