tüm gitmeler
gözlerinizde saklanıyor
içi kimselerin
görmediği bir yaz ikindisi
haddini aşmış yalnızlık h ü k m ü g i b i
yüreğiniz damlıyor kirpik uçlarınızdan
‘ah’
karaya vurmuş küçük balığın
yasını tutuyorsunuz
hüznünüzü şehrin sokaklarından topluyorum
bu heyecanı alt etmek için dudaklarımda
e r g e n ı s l ı ğ ı m
“yüz yıl geçse de bıyıklarım yeni yetme”
oysa ne çok anı saklıyorum
yastığımın altında
birbirini yalnızlıklarından tanıyanlara
acılar saat yönünde ilerler
o zaman
denk olur taşıdıkları yük
kurmançi şarkılar kabul ettiğinde
ben bir t e r z i y i m
acının söktüğü yerlerimi
şiirle dikerim
el an
suyun dilini bil
bir de
aşkın kırk gizil dildeki i s m i n i
sen susma ki
lâl olsun
kırılan dalın acısında uyuyan gün
ekimde
kim
kuşkulanır
yağmurun hainliğinden
tutkularımla sınandığım gün dündü
bulutların
gül t a ş ı d ı ğ i son mevsimde geldiniz
‘içim dışım siz’e döndü’
Bir cevap yazın