Öğretmenim babama hep dikte ettirirdi, “Bu çocuğu mutlaka okut amca” derdi. Annem oku derdi, babam oku derdi, amcam, dayım yedi sülalem herkes oku derdi. Ben de okudum.
Bakın okudum işte. İktisatçı oldum. Makro ekonomi, mikro ekonomi, para politikası, maliye, muhasebeyi iyi bilirim ama evimizin yanındaki marketten bir türlü borç almayı bilmem. İşim yok haliyle aşım yok. Okuyamadığı için motorcuda çalışan arkadaşımdan aldığım parayı bir türlü geri ödemeyi beceremiyorum anne.
Bak okudum öğretmen oldum anne. Çocukları iyi tanırım. Bilgiyi beceriyi kazandırmayı iyi bilirim. Ama, boş boş gezmeyi bir türlü beceremedim anne. Okuyamadığı için kısa yoldan okula hademe olan komşumuz beni okulun bahçesine almadı anne. Yabancı birileri bahçeye giremezmiş anne. O okumadığı için okul personeli, ben öğretmen olmama rağmen okula yabancıymışım anne.
Bak okudum mühendis oldum. Harita ölçerim, alan ölçerim, açı ölçerim, ama bir türlü hesabımı ölçemem. İş yok güç yok. Para yok pul yok. Bir restoranın önünden geçiyordum. Okuyamadığı için müteahhitlik yapan Hasan Amca meğer restoran açmış. Beni çağırdı. Hal hatır sordu. İşsizim dedim. Ben dedi eleman arıyorum. Gel çalış . Bulaşık yıkamadan başla. Zamanla şef garson olursun dedi. Başta sigorta yaptırmam dedi. Yemen içmen bizden yevmiye elli lira dedi. Çalışayım mı anne? Yoksa yukardan bahsi geçen iktisatçıya bir sorayım mı ha ne dersin?…
En iyisi askerde kalayım. Uzman çavuş olursam Afrin’e giderim belki. Operasyon parası ile bir ev alır kiradan kurtulurum. Biliyorum tahsilim yeter ancak mülakatta şu ilkokulu on yılda bitiren teyzem oğlu referans olur mu onu da bilmem.
Beni niye okuttunuz anne? Okumasaydım şimdi bir işyerim olurdu. İktisatçıyı muhsabecim yapardım. İkinci sıradaki öğretmeni özel olarak çocuklarım için tutardım. Mühendis olan genç karşı çaycıdan bize çay getirir götürürdü garibim. Ekmek parası.
Hani bazılarının sol yanı ağırıyor ya anne..
Benim her tarafım ağırıyor,
Her tarafım.
Her tarafım ağırıyor anne!…
Cihangir BOZ
Bir cevap yazın