Annem”diyordu çocuk
“Annemi istiyorum”
“Kitaplarım” dedi delikanlı
“En çok kitaplarıma üzüldüm”
Sınava girecekti beş ay sonra
Hayalleri kaldı beton sütunların altında
Anaların feryatları
Babaların gözyaşları dağladı yürekleri
Canhıraş çalışıyordu oysa
Onca kocaman yürek
Toz duman içinde bir can
Bir tek canlı ses uğruna
Canlarından oldular
Söyleyin Allah aşkına
Yüzyılın faciasının
Hesabını kim verecek?
Yitti annem, yitti bacım
Gözlerdeki parıltı, anılar, hayaller
Nice yaşamlar yitti
Harman oldu umutlar toza bulandı
Yağmur vurdu, kar vurdu, soğuk dondurdu
Kâr etmedi çırpınışlar yuvalar yitti
Uyku çok tatlıydı
“Rüyaydı belki de” diyordu kadın
Gerçekti, hem de en acısından
Dünya görmemişti böyle bir yıkım
Düşmanım koştu
Dini farklıydı kimilerinin
Ataist dediklerimiz girdi korkusuzca
Göçük altına
“Benim inancımda” dediklerim yoktu
Kimbilir hangi sofralarda şişiriyorlardı göbeklerini?
Kimbilir ne planları vardı rant uğruna?
Birer lokma feryat
Birer yudum imdat
Geçti mi boğazlarından?
Onlar kirli hesap yaparken
Günlerce toz soluyanların
Su yerine idrar içenlerin
Açlıktan penyesini yiyenlerin
Dinmeyen gözyaşlarının
Günahını kim çekecek?
Hesabını kim verecek?
Yağmacılar besliyoruz el birliğiyle
Talana, çalmaya bütün planlar
Hırsızımız azdı sayıca
Şükür onların da rekorunu kırdık
Dünya bizi kıskanıyor
Hem de nasıl…
Öldüler kardeşim öldüler
Göz göre göre, bağıra bağıra öldüler
Bu ne aymazlıktır, doymazlıktır?
Bu ne insafsızlıktır böyle?
Dinmesin gözyaşları bu acıya sebep olanların
Aynı ateş düşsün yuvalarına
Ne demekmiş görsünler ne demekmiş
Anayı, babayı, bacıyı, kocayı yitirmek,
Nasıl yanıyormuş evlâdının cansız bedenini
Kucaklayan babanın yüreği
Görsünler, tatsınlar, yaşasınlar dilerim
Umudu yeşerten bir avuç insan
Bir avuç insan tek yürek
Elinden geldiğince, gücünün yettiğince
Yardıma koştu malıyla, parasıyla
Kocaman yürekleriyle, canlarıyla
Engellense de yardımları karanlık yüreklerce
Bir elin parmakları kadar yürekli varmış
Meğer şerefsizler, hırsızlar ve de korkaklar
Dağlar kadarmış
Ne oldu bize gözüm?
Biz ne zaman bu kadar aç gözlü olduk?
Bu kadar acımasız, bunca duyarsız
Ne zaman sağır oldu kulaklar
Duymadı feryatları, yardım çığlıklarını?
Söyleyin bana dostlar
Yitirilen umutları, canları
Kim geri verecek hıçkıran babalara,
Dövünen analara, yavrularını?
Ya kimsesiz kalan yavrular?
Nasıl bakacağız gözlerinin içine?
Hangi yüzle?
Ne cevap vereceğiz suskun sorularına?
Vicdansız müteahhitler mi diyeceğiz?
İnsanlıktan nasibini almamış yetkililer mi?
Cevabını kim verecek çaresizliğin?
Yok bundan gayrısı
Evleri başlarına yıkılmış
Dünyaları da
Zor sarılır bu yara, büyük, çok büyük
Üstünü sarıp sarmalasan da dinmez
Dindiremezsiniz yüreklerdeki acıyı
Söndüremezsiniz bu yangını
İzi kalacak mutlaka izi
Tarih yargılayacak bizi
Yapamadık işimizi
Tutamadık sözümüzü
Ve yitirdik özümüzü
“Bir Türk dünyaya bedeldi” hani
Güçlü, güvenilir, çalışkan…
Yine bedeliz dünyaya meraklanmayın
Çalıp çırpmada üstümüze yok
Üç kağıtta, hilede rakip yok bize
Güven yok sözümüze, bizden yalancısı yok
Utanıyorum yazarken
Çok üzgünüm çok…
Utanıyorum, kendimden
Yediğim her lokma diziliyor boğazıma
Her yudum su boğuyor beni
“Üşüdüm”demeye utanıyorum
Onlar donarken soğukta çırıl çıplak
Ben yanan kaloriferimden utanıyorum
Sırtımdaki giysiler iğne olup batıyor tenime
Utanması gereken ben miyim?
Yoksa çimentodan, demirden çalanlar mı?
Yoksa bile bile imzalayanlar mı projeleri, ruhsatları?
Birazcık kırıntısı kaldıysa içimizde insanlığın
Bu utanç eğer başımızı, yakar yüreğimizi
Söz bitti, inanç bitti
Güvenin zerresi yok toz yüklü kirpiklerde
Bir yanımız kopmuş kanarken
Nasıl girer gözüme uyku
Nasıl otururum sofraya?
Yangın yeriyken vatanım
Nasıl bakarım yarına umutla?
Kim verecek hesabını söyleyin
Göçük altında kalmış insanlığın?
Yasemin Evren
Umutsuz ve uykusuz gecelerin birinde…
Bir cevap yazın