Yarım kalan bir aşkın hikayesi
Kız ben seni sevdim kara zindanda
Kan ağladım Ulucan’da meydanda
Yasemenler kuruttuğum gerdanda
Unuttum kokunu Tömüklü’m benim
Kalem kırıp can evimden vurdular
Ezan vakti idamımı verdiler
Yare giden yola güller derdiler
Mersin’den öteye Tömüklü’m benim
Işkenceyle tabutluğa serildim
Filistin askısı ile gerildim
Adını demedim diye sürüldüm
Adı bende saklı Tömüklü’m benim
Duvarlara sordum niye gelmedi
Bulutlar karardı yerin bilmedi
Yalan dünya bir gün yüzüm gülmedi
Kavuşmanın tadı Tömüklü’m benim
Darda kaldım günüm gecem karıştı
Kavga bitti kurt kuzuyla barıştı
Gençlik elden gitti yıllar yarıştı
On yedi yaşımdı Tömüklü’m benim
Ayaz yaktı için için sızlarım
İki satır mektubunu gözlerim
Sana varamadı hasret sözlerim
Yarım şiirlerde Tömüklü’m benim
Haber salmış döndüğümü duyunca
Anne olmuş çocukları boyunca
Ayrılık hırkasın sırta giyince
Kırıldı kanadım Tömüklü’m bemim
Gözlerini gördüğümde ağladım
O anlattı ben sinemi dağladım
Vatan için kara bahtım bağladım
Kader böyle imiş Tömüklü’m benim
Can vermeden dinmez gönül sızısı
Silinir mi şu alnımın yazısı
Nerde bilmem mezarımın kazısı
Ay yüzlü sevdiğim Tömüklü’m benim
Eylül’de sevmeler meğer dert imiş
Önkuzu Mustafa önde kurt imiş
Ecel kapımızda ölüm şart imiş
Son nefesim ömrüm Tömüklü’m benim
Bir cevap yazın