Kadın, Tanrı’nın en değerli yaratılışlarından biridir. Onun yaratılışı, diğer tüm yaratılışlardan daha uzun sürmüştür çünkü ona çok özel ve farklı özellikler katılmıştır. Kadın, yüzlerce parçadan oluşur ama yine de bir bütün olmayı başarır. Birçok çocuğa aynı anda sarılabilir, dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilir. Düşen bir çocuğun kanayan dizini de, yaralı bir yüreği de iyileştirebilir.
Kadın, sadece iki eli ve iki kolu olmasına rağmen, kendi yaralarını sarabilir ve günde 18 saat çalışabilir. Onun bedeni yumuşak ama aynı zamanda çok güçlüdür. Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsiniz. Kadın, yalnızca düşünmeyi değil, hem sağduyusunu kullanmayı, aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi, hem de mücadele etmeyi, düşüncelerini savunmayı, sorun çözmeyi de bilir. Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da bilir.
Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur: o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp, sımsıkı sarılmayı bilir. Haykırmak istediği vakit susabilir; sustuğunda çığlığını duyurabilir; öfkelendiği vakit gülümseyebilir, ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir, mutlu olunca ağlayabilir, korktuğu vakit gülebilir. O, inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder; haksızlığa karşı savaşır, çözüm yolunu biliyorsa, ‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.
Kadın, arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir. Korkan birini gördüğünde, ‘Tut elimi korkma’ deyip, elini uzatandır. Her düğün her doğum haberine mutlu olandır. Tanıdığı ya da tanımadığı ama kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır. Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır. Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir. Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık, ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir.
Ancak kadının da bir hatası vardır: Ne kadar değerli olduğunu unutur. Bu, kadının en büyük eksikliği ve yanılgısıdır. Ancak bu hatası, onun diğer tüm özelliklerinin yanında küçük kalır. Çünkü kadın, yaratılışın en değerli parçasıdır.
Bir cevap yazın