Hani bazı an’lar vardır anlam veremediğimiz, o duygunun,mekanın içine tam dalamadığımızı hissettiğimiz, karmaşık ve hatta kendi kendimizi sabote etmiş hissettiğimiz an’lar.
Ve bazen de bu an’ları takiben aha çözülmeleri gelir bazen yıllar bazen aylar bazen ise dakikalar içinde…
Kendimizi kapana kısılmış hissettiğimiz o an’lar ne yaşanıyorsa yaşansız sevgisiz ve şevkatsiz hissettirir ve oldukça hassas zamanlardır.
Şimdi o an’lardan Şimşekler çakıyor zihnimde ve kalbimi sukute döndürmem zaman alıyor.
Ne çok sevgisize kalbimi açmış, ne çok kalpsiz düşmanlar edinmiş, beslemiş ve kendi yaşam pınarımdan onların büyümesine izin vermişim.
Hayat ne garip… sanırım evrenin en büyük cezası kalplerini hissedemeyecek olanları, kendini oyuncak etmiş yaradılışları tekrar ve tekrar kendi çirkinlikleriyle aynalayacak olması.
Bu zavallı ruhları kibiriyle ve parayla kurduğu pis ilişkisiyle, hasetleriyle tanıyabilirsiniz. Kelimelerini bir silah gibi kullanırlar ancak o çirkin yüreklerinden gözlerine taşan balçığa engel olamazlar.
Gözlere bakın zira onlar aynı anda hem nefret hem sevgi barındıramaz! Bilinçli bir yaradılışta haset vuku bulamaz.
Bir cevap yazın