‘İnsan çağının ürünüdür’
Çünkü insan şöyle ya da böyle doğmaz, çağının ahlaki değerleri onu öğretilmiş değerler üzerinden o çağın insanı yapar.
Değerler sürekli değişir onlara ‘genel’ bir formül olamaz. Değişim asıldır. İnsani değerleri değer biçmeler üzerinden kuramazsınız.
Bir eylem bazı şartlarda değerli olabilir, bir başka zaman,mekan ve
koşullarda aynı eylem değersizleşebilir. Kavramların içeriğini keyfi ve anlık dolduramazsınız.
Aslolan pratiktir, teori yol gösterir. İnsan iyi ya da kötü doğmaz, öğrenir. Bisiklet Hırsızları filmini hatırlayın. Kimse hırsız doğmuyor.
Yeteneklerini geliştiremeyen insan mutsuz yaşıyor ve ölüyor. Dünyaya aitiz ölüme de … bu korku, ne çok tanrı ve safsata yaratıyor.
Düşünceler vahiyle inmez, varolduğumuz toprağın ve çağın ürünü onlar. Değiştirmek mümkün; safsata ile değil ama, sürü bireyi olmayı bırakıp, toplum bireyi olarak. İnandırılmış değil, inananarak.
Galiele de olabilirsiniz Giordano Bruno da… İkisinin de bedeli var!
Yelda Karataş
Haziran, 2024
Bir cevap yazın