Avluda oturuyorum
Algımda yalnızlık
Hatıralarda birlikte okuduğumuz kitaplar
Gökyüzünde çığlıklar
Dağlarda keder
Eylülün ortasında oturuyorum
Sonra başlıyor sağanak
Yağmurlar yalnızlığımı daha da çoğaltıyor
Algımda gül kokusu
Algımda kül rengi katarlar
Dalıp gidiyoruz durmadan
Avucumda güvercinler
Ömrümüzün sayfalarında aykırı heceler
Deli bir yağmura tutuldum
Avluda oturuyorum
Önümden geçiyor kül rengi katarlar
Dinliyorum insan tarafından tüketilen şehrin hikayesini
Son sukut gibi güvercinler
Hangi sokakta vuruldu sevgilim söyler misin
Ve kendini sınayan bıçak gibi
Sokuluyor yanıma uzayıp giden gülümseyişin
Şehir kirletir kendini
Su kirlenir
Susuşun isyan olur eski bir şehre
Güvercinler ürperir
Avluda oturuyorum
Güvercinlere bakıyorum
Ne rüzgar ne Ankara ne Eskişehir
Kederimi dindirir
Susuşlarım
Kanayan yaram
Sahi hangi sokakta vuruldu sevgilim
Güvercinler uçuşuyor
Havada bir bildiri
Ali İsmail ölmedi
Bir cevap yazın