Küçücük bir kulübe,
Bir adam.
Adam küçük bir taburede,
Tabure yarı sağlam.
Duvarda eskimiş bir tablo.
Tabloda zeytin gözlü bir kadın.
Kadın durgun biraz, biraz ağlamaklı o.
Küçücük kalbi aşk dolu, adamın kalbi yangın.
İçli bir türkü söylüyor rüzgâr.
Rüzgâr soğuk mu soğuk, bu tenha yerde.
Yerde kırık dökük biblolar,
Biblolar, kadınından adama birer hediye.
Adam kalkıyor yerinden usulca.
Usulca ilerliyor tahta basamaklarda adımları.
Adımları bir kapıya çıkıyor doğruca,
Doğruca bitiyor; adam, kadın ve ayrılıkları.
Bir cevap yazın