sevgidendi
bedeni
öpülmekten
güzelleşen
ve acıdan
yıkılmayan
sevdiğinin
adını gizlerdi
avuç içindeki
sızılı
boşluklarda
buğulu
sözcüklerle
fısıldar
kırılan çocukluk
şarkılarına inat
ellerinde açan
nergislerin
ömrü kadardı
hayat bilir
ağlardı
apansız
çıktı karşıma
ne kadarda
sessizdi
birlikte
kanatıp kanatıp
sardığımız
sesimizi
kendimizi
kasımpatılarla
onarırdı
ipekti
yaralarımızın kabuğu
kim dokunsa
kanardı
yalnız o
yangın saçlı kız
kelt prenseslerine
benzeyen
ne zaman
dokunsa ağlardım
bir şamanın
rüyası gibi parlardı
ufukta
güneşte
ezaya yatırılmış
beyaz teniyle
uzun sessizliklerle
süzerdik birbirimizi
ihbarlara ihmal
kül rengi
kaçamak gülüşlerle
birbirimize bakar
ağlardık
Mehmet Özgür Ersan
Bir cevap yazın