Geçmişi görüyor,dokunamıyordun
Buydu acıtan seni.
Senin yaşındayken ben de yaptım bunları diyordun
Şimdi hevesim yok hiçbir şeye,zevk almıyorum.
Anlatırken eskiye dair şeyleri,gözlerin o yeşilliklere dalardı
İçinden binbir cümle kurar,bana birini söylerdin.
Ben ondan bin anlam çıkarır sana sadece gülümserdim
Bu vazgeçişlerin,yoldan dönüşlerin
Hayata karşı yaptığın en büyük haksızlıktı.
Kinciydin
Acıttı diye canını o,
Aslında bütün kadınlardan nefret ederdin.
Hem ‘O’ olmadıkları için,
Hem ‘Onun gibi’ olamadıkları için.
Yıldızlı gecelerde yanımda bulduğum da sendin,
Anlat derdin
Ya da sor söyleyeyim
Yıldızların olduğu gecenin ertesi hava güzel olur diye öğrettin
Zaten hava ne zaman kötü olsa sen giderdin.
Bana gidişlerin daha tanıdık gelirdi
Senden kalanlar gibi gelişlerin de biraz şeytan işiydi.
Bu sefer son deyip inanmamız içten değildi
‘Bu sefer son’ vade farksız aşkların taksitlendirilmesiydi,
Bilirdin.
Ben hep aşık olmak ister,
Her aşkı gurura kurban ederdim.
Fakat insan her duyguyu bir kez dahi olsun tatmadan ölmemeli
Öldüyse; tadacak duygusu kalmadığından.
Yaşıyorsa;nedeni yok nedenler sana çıktı çıkalı
Ve ben her gece tövbe ederken Tanrı’ya
Sen hiç utanmadan günahlarına olabilirdin çıra.
Sen gözü kara, üzmemen için şiir şiir yeşeren umutları bir daha
Ben de konuşurum Tanrı’yla
‘Tanrım asıl günah böylesi aşklara engel tanımak olmalıydı!’
Olur da itimat ederse Tanrım bana;
Sen O’na, ben en sevdiğim yola…