IBab
Giriş
Ülkem ve dünya
Yola gelmez genç bir kız gibi
O korkunç güzel dudaklarıyla
Cezalandırmayı öğrenmiş hep
Yeşertmeyi de öğrenecek elbet
İnşa ederek daha özgür bir hayatı
Bugün
Kendi öz kızını satan
Soysuz burjuvalar
Kendi kurduğu cumhuriyete sahip çıkmazken
Arsız liberalleri gazete köşelerinde
Vahşetin reklamını yaparak
Dalga geçer gibi sözlerle
Halkın ekmeğini aşını toprağını satıyorlarken
Sokakları köşeleri kuşatılmış
Ülkemin her yanı ateş altında
Onurla ve insanlıkla
Tek suçu evine ekmek götürmek olan
İşçi ve emekçiler
Vatan millet diye kandırılıyorlar
Meydanlarda bayraklar büyüdükçe
Ekmek ve hürriyet azalıyor
Parsel parsel satılıyor ülke
Dün
Ne tepelerin şen çağrısı
Özgürce düşlerimizi yazdığımız
Yazınsal dev anıtlar yarattığımız
Duvarları bizim olan
Ne şirin gecekondular kaldı
Ne de o güzel ilk gençlik düşleri
Dikilmiş memeleriyle
Süt değil haz vermeye hazır
Buğday hışırtılı başaklar
Gururlu zarif
Ve deniz kokusu ala bildiğine
Güneyin esmer güzel kızları
Sarılırken sonuna kadar dişil
Tüm eril sözcüklerin kalelerini düşüren
Nitrat yüklü tenlerini
Bir defneyaprağı gibi saran
II Bap
Bugün
Münzevi bir yalnızlık içinde
Karanlık suları yaran
Kılıç balıkları gibi
Nabzını tutuyor yaşamın
Burada varoşlardan uzak
Kentin düzgün ve bakımlı sokaklarında
Martı çığlıklarıyla
Çöp toplayıcılarıyla
İnsan ürküntüsü
Sokak köpekleriyle
Yarı insan yarı kahraman
Varoş çocuklarından
Uzak ve steril bi o kadar korkak
Bir memurun sabah telaşını taşıyor
Dün
Gecenin sessiz saatlerinde
Kaçak geçtiğimiz
Kapıdan kapıya
Gecekondu evleri
Dünyayı aydınlatan bildiriler
III Bap
Bugün
Tüm yoksul evler
Hayatın kıyısında çırpınan eller
Mamak’ta sonbahar
Kömür deposunda boş ve kimsesiz
Bakırın ve sülfırik asitin gölgesinde
Yaşıyan vasıfsız işçiler
Dün
Bir kez daha doğmaya gelsinler
Çoğalsınlar ve ekmek gibi
Umut gibi tepelerin serinliğinde
İnsinler geniş bulvarları doldursunlar
Diye umut ediyor bütün yürekler
Onlar ki yitik elleridir umudun
Yenilmez rüzgârıdır fırtınanın
Döğüşmek için kalkan elidir halkın
Ve tohumu elidir karanlığında toprağın
Boy verip filizlenen
IV Baptan
Bugün
O güne kadar paylaşacağız ekmeği aşı
Yurdumu eşit ve özgür yapacak o güne kadar
Ateşli bir hastalık bir titreme
İliklerime kadar işleyen bir düşle
Elleri arkadan kelepçelenmiş
Savaş Bültenlerinde Filistin
Oluk oluk akan kan
Gözyaşı ve çığlıklarla
Bombalandı her yan
Filistin’de çocuklar önce gözlerini
Sonra ellerini kaybetti
Şimdi her şeylerini
Sönmeyecek ateşten yazılmış
Bu kahpe devran dönecek durmadan
Gecenin geç saatlerinde
İnsanın bataklarıyla
Suçsuzların öldüğü
Haksızlığın ayakaltına aldığı düşlerle
Çoğu kez karanlığın
Kazandığının öğrenildiği…
Gırtlak gırtlağa
Boğuşan sözcüklerin uçuştuğu
İnsanları aldatarak
Gerçeğin saklandığı…
Aptal kutusunun başında
Naklen yayın tadında
Tek perde seyirlik oyun
Savaş bültenleri
Gelecek
Değiştirmeliyiz ve değiştireceğiz hayatı
İnsan soyu daha iyi yaşasın diye
Ve biliyoruz ancak ve ancak
Örgütlü ışığıyla değişir halkın
Bu hayat …
Mehmet Özgür Ersan
Bir cevap yazın