kırık kanatlar yapıştırılır
serçeye
tutunmaya çalışırken
her parçası şafak
.
göze vuran tan kızılından tanırım
sen oydun, karanfil gülümseyiş
öyle içten
sabah güneşi, sıcacık
erik ağacına düşen gölgen
taptaze bebek kokusu, büyüyen
sevildikçe serpilen kınalı kuş
öyle narin
dokunsam kırılacak
dökülecek
silkelenen meyvenin hamı, olgunu
zamansız okunan sala
göğe ağmış bir duman
alna çekilmiş çelme
gönle göç etmiş acıdır
hani
dokunuversen
değişecek acının rengi
ebemkuşağını kıskandırırcasına
dudaklara kiraz düşecek
yanaklara elma
gamze çukurunu sen boya, mürdüme
ellerin kutsanmış şifa
pütüründen tanıdım
çatlağı yağmura hasret
bu da gelir
bu da geçer
geçmez sevgi
serçenin dilinde serenat
uzun yollarca uzanıp gelen, ışık
koşarken zifiri gece güne, geceyi deldin
ay parçası
sen oydun.
2 Temmuz 2014
Bir cevap yazın