Ben susuyorken sende konuşmak isterim alalecele
Ben konuşurken sende susmak isterim kalmıştın sanki son hecede
Ben sende hem ölmek hem dirilmek isterim büyük vurgundur çünkü bu sentez zor gelen ecele Ben sende gülmek isterim çünkü karamsarlık sonsuzluğun içinde büyük mesele Ben sende bitmek isterim başlangıçlar acı verirken suskun kedere
Ben başlamak isterim son bulan varoluşların silsilesinden senin makamına Ben yitip gitmek isterim çaresizlikle akan şehirlerden coşkunlukla akan nehirlere senin gözetiminde Ben kalmak isterim işgüzar kalışların çevik kalkışlarından hallice derin sakinlikte Ben sadece çizmek isterim senin sonrasızlığında kendi üstümü bile sakince Ben temizlemek isterim tüm kirli hisleri yakamozların berraklığında mutluluktan hallice Ben yakmak isterim bütün ışıkları senden uzağa düşen kimliğini bulamamış bir sahilde Ben söndürmek isterim bütün saniyeleri senin dakikalarının boşluğunda
Ben anlatmak isterim seni konuşulmayan diyarlara ulaşan bir ateşin boşluğunda Ben anlatmak istemesem seni bütün anlamsızlıklar bakışır en munzur kuytularda Ben unutmak isterim seni unutulmaz soruların hengamesinde sonu gelmez soluk alışlarda Ben hatırlamak isterim seni en olmazların oluşunda gökyüzüne yükselen varışlarda Ben bilinmezliklerin içinde görmek isterim seni birlikteliklerin bilinmez burucunda gökyüzünün renk alışında Ben görmemek isterim seni üzgün kederlerin bahçesinde kırmızılığı akmış sersefid bir İstanbul lalesinde Ben kılmak isterim seni müsterihliğin en mülayim sisinde kendileriyle cebelleşen derin mefhumların içinde Ben olmak isterim sende olmayan tüm altın sırmalı menevişlerin değerli armonisinde Ben olmamak isterim senin hüzünlerinin diyalektiğinde gençleşen taze toprakların elektriğinde Ben yazmak isterim seni yazılmamış tüm mısraların üstüne Dünya marotonunun dimdik duran büstüne Ben yazmamak isterim seni çirkin enstantenelerin tam ortasına belli belirsiz geçip giden gemi bordasına Ben koymak isterim seni varoluşların varoluşuna ama sen isteklerin bile isteklerini istemessin ……….
Bir cevap yazın