Bazen dümeni kırık bir gemini, kalktığı limandır umut. Bazen çölde açan, bir demet gül. Bazen bütün bir çaresizliğin, sonudur. Kimine fazladır, kimine az. Umut edenler unutamaz, en çok unutmak istediğini. Zaten bu yüzden hep buruk bir tebessüme, yarısı olmayan bir cümleye bağlı kalır. İçinde ki koca bir okyanusa hükmederken, bir küçük gözyaşına teslim olur. Alabildiğine derin, duyabildiğini boğuk bir çırpınıştır bu. Görünmeyen bir buz dağına çarpmış gemidir işte o, dümeni kırıp; limanı yanık.
İnsanın yüzde yetmişi su değil, hüzündür. Nerden bakarsan bak hep bir kaybedişe denk gelir, kazanmaya yüz tutmuş umutlarımız. Kokusuz bir gülü sevmez insanoğlu. Kaldırımda açan küçük bir çiçeği görmez ama isyan eder koca şehrin kalabalığına. Kaçmaya çalıştığı kalabalık kendisidir aslında. İnsan, insana aynadır; görebilene. Umuttur, hissedene…
LADES | İnsan, insanın aynasıdır. Cesareti kadar görebilir, kendini!
Bir cevap yazın