bir sabah bomba düştü kapımıza
saat onu dört geçiyordu
zembereği kırıldı zamanın
ta burnumdan çıktı dumanı
duydunuz mu öfkenin kokusunu
ispinozun dal burkan sancılarını
ben duydum
karanfil bırakılan sokaklardan birine döndü yüzüm
burnundan soludu kırlangıçlar
siyah parlak kanatları sevdi yaralarımı
cebimde öğle yemeğim kanadı
ayağımda ayakkabılarım
bir sabahtı düştüğünde gökyüzü
size de düşmüştür bir parça kızıl biraz mavi
azot kokusu buğulanırken sofrada
size de kalmıştır bu korkudan biraz miras
Bir cevap yazın