Bir yerde yaşam varsa, orada umut vardır.
Marcus Tullius Çiçero
Umut , yaşamamıza vesile olan kıymetli bir tılsım. Bir an için umutsuz olduğunuzu düşünün, sanki kalbe ulaşan ana damarlarınızdan biri kopmuş gibi olur. Çünkü kalbimizi besleyen damarlar gibi umutta yaşama gücümüzü besler.
Yaşam bir kilim gibi işlenirken, geleceğin motiflerinin nasıl olacağını zihnimizle çizeriz. Kendimizce en güzel ve en canlı renklerle, motiflere raks ettirerek güzel bir gelecek bekleriz. Bir yerde hayalimizde çizdiğimiz geleceğimiz sırtını umuda dayar. Geleceğimizi çizerken koyu karanlık kasvetli renksizliklerin olmasını istemeyiz. Renkli , insanın içini ferahlatan ve alacalı kıvamda bir gelecek hepimizin tahayyülünü süsler. Umut, geleceğimizin bu alacalı formata bürünmesi için Allah tarafından elimize tutturulmuş bir resim paletindeki renklerdir. Geleceğimizin zemini ise o eşsiz resimlere yataklık eden tuvaldir.Bunu yaşadığımız zaman olarak da nitelendirebiliriz. Bazılarımız deneyimsiz acemi bir ressam edasıyla renklerde kusur bulur. Oysaki elimizdeki ana renkleri birbirine karıştırarak mükemmel albenisi olan renklere ulaşmamız mümkündür. Kimimiz tarifsiz güzellikte renkler elde ederken, kimimiz de siyah ve beyaza yoğunlaşırız. İşte burada karşımıza umutlu olmanın tılsımı çıkar. Paletteki renkleri güzel kullanma sanatını içselleştirerek harikalar meydana getiren insan haklı olarak umutlu unvanını hak eder. Birde paletteki renklerden habersiz bir şekilde, renk olup olmadıkları bile tartışmalı olan siyah ve beyaz renklerde fırçasını oynatan, beyaz renk tuvali beyaz boya ile boyayan, siyah rengin karamsarlığında fırçasını fazlaca oynatan, umutsuz unvanına namzet olanlar vardır. Umutsuz insan, hayatın renklerinden habersizdir. Onun için hayatta iki renk vardır: Siyah ve beyaz… Eline tutuşturulan palette bile kusur bulur. Renkler ilgisini çekmez. Hayalleri ile umutları arasında bir ilinti kurması mümkün değildir. Geleceği renksizdir. Tanrı vergisi güzelim renkler onun için sadece siyah ve beyazdan ibarettir. Renklere şükretmesi gerekirken onları sıradanlaştırır.
Oysa ki bu Dünya’ya bir kez geliyoruz. Paletimizde sınırsız tonda ve çeşitlilikte renk meydana getirmemiz mümkün. Çünkü yaratan üzerimizdeki umutsuzluk bulutlarını dağıtabilmemiz ve hayatımıza renk katabilmemiz için üzerinde binbir rengi içerebilen bir paletle bize umut olmuş. Bu yüzden umutların olmadığı ve tükendiği yer de ”olsun Allah var ya” deriz. Çünkü içimizde umudun oluşmasını sağlayacak yetiyi bize yaratıcımız kazandırmıştır. Allah’ın elimize tutuşturduğu palet bu yüzden umutsuzluğun panzehiri görevini görüyor. Üzerinde ana renkler var. Onları kullanarak birçok renk elde edebiliriz. Tuvale taşıdığımız geleceğimizin hayal tablosunu eşsiz güzellikteki renklerle süsleyebiliriz. Geleceğimizi nasıl tahayyül etmek istiyorsak öyle renklendirebiliriz.
”Tozpembe düşler kurmak” diye bir tabir vardır. Hayatımızı şekillendirirken böyle bir şansımızda söz konusudur. Elimizde ki kırmızı renkle beyazı karıştırdığımız vakit tozpembe bir dünya elde etmemiz mümkündür. İstersek hep bu tonu kullanabiliriz. İşte vurdumduymaz ve gamsız insanların yaptığı budur. Onlar umutludurlar. Sadece bu rengi tuvallerinde kullandıkları için hayatlarında umutsuzluğa yer yoktur. Deyim yerindeyse kıyamet kopsa umurlarında olmaz. Çünkü hayattan umdukları sadece ve sadece tozpembe bir mutluluktur.
Sonuç olarak; umudun renkleri vardır. Umutsuzluğun ise renksizliği… Umutlu olarak elimizdeki renklerin bilincine erişmiş bir şekilde mutlu olabiliriz. Renksizliği bir yaşam felsefesi haline getirerek dünyamızı siyah beyaz şekillendirerek adımızı umutsuza da çıkarabiliriz. Umutlu ya da umutsuz olmak bu nedenle elimizdedir. Mutluluğu umarsak, umutlu; mutsuzluğu umarsak, umutsuz oluruz. Fırçamızı neye sürtersek tuvale o rengi yansıtırız. Bu nedenle paletteki alacalı renkler içimizdeki umuttur. Siyah ve beyaz renkler ise umutsuzluğumuzdur. Hayat ikisini de içerir. Tıpkı hayatın renkli ve renksiz yönü olduğu gibi… Umutsuzluğumuzdan aldığımız az bir parça beyaz tonla hayatın o canlı kırmızısını karıştırarak tozpembe bir dünya kurmak dileğiyle.
Bir cevap yazın