Sonra nefes bulur
Lir sesini bulur
Eksilir hasret
Umut
Yeniden çağlar
Bahçeler dolusu
Bağlarda koruk üzüm olur
Eksilir gurbet eksilir hasret
Biz yine çağlayan ırmaklar oluruz
Yine güzel yine direngen
Çırpına kabara
Yükselir sesi sevdanın
Bağrında ateş
İkliminde cemreler düşer
Sana bana sevdamıza
Mavi tulumlarında işçiler
Deniz havası getirir sokaklara
Alanlar bayram yeri
İnsanlar hür ve günlük güneşlik
Çocuklarda telaş ortalık bayram yeri
Eksilir gurbet eksilir hasret
Üç beş lira uğruna paryalık
Mavi tahta masalarda kavun beyaz peynir rakı
Zeytin ağaçları deniz ve mehtap
Alaturka bir hüzün yalnız sevdadan
Ne açlık ne susuzluk
Ne gurbet ne yoksulluk
Kimse bakmaz yanyan
Kimse de yok öte git
Herkeste tatlı bir telaş
Karıncanın ki kadar
Yaşama dair kendi hakkı kadar
Herkes katar gücünü yettiği kadar
Sınırlar kalkmış
Ne gece ne gündüz yok
Sınır boylarında al kana boyanmak
Herkes kendi renginde mutlu
Dilinde türküsünde
Ana sütü gibi ak
Konuştukça derinleşen güzelleşen
Herkes hakkına razı
Rızasıyla bölüşken
Kimseye yok emreden
Gülden ağır söyleyen
Darda herkes ikrar verir
Semah döner
Hakka açılır eller
Bazısı güneşe döner
Gelişinde gidişinde
Nimeti karşılar
Kimisi yalnız ilme inanır
Akıl ve vicdan derdinde
Kimse etmez kimseye kara
Herkes kendi halinde mutlu
Mehmet Özgür Ersan
Bir cevap yazın