çölden geçilmez oldu
bir kuraklık mevsimi ki geldi gitmez
saçlarım yok, şu kırışık ten benim
gittikçe aslına benziyor suretler
kurumuş dudaklarım çatladıkça artık susuz da olur
gece biter gün başlar cehennem böyle
incinir ellerim kana dokunmayı düşledikçe
çatladı çatlayacak karanlık çatladı çatlayacak
kararmış bir bakır sini taşta bir patırtı
sana söyleyeceklerim var, avlunun duldasına gel
aylardan temmuz biriktirdim başka seçeneğim yok
istersen alma, ama gelemem bir daha
bitmiş bir aşk bitmiş bir eflatundur hep böyle olmuştur
rengarenk olan avanenin düşleridir
yalnız şunu bil ki ben seni hiç sevmedim
aslında diye başlasam sonrası- bilirsin
sonrası omuzların üşür- şalım da yok verecek
gül de getirmiştim ama çoktan soldu yaprakları
Bir cevap yazın