Gidilecek tek yer var,varılacak son nokta.
Bir kısrak gibi hızlı ve narin süzülen su,
Yürürken uçtuğunu sandığın yeryüzü.
Ve perde perde karanlıkla boğuşan gözlerim.
–
Üzerinde ki toz zerresinin ağırlığı ne kadar dır?
Bir ömür mü?, bir koşulsuz bağlanmak kadar mı?
Yada heybendeki şekerlerin…
Bir ninenin verdiği yahut kendinin sahip olduğun.
–
Suçu atmak isteyeceksin.
Gönyesi bozulmuş sandığın mizan.
Ve toz zerrelerinden habersiz insan.
Elindeki kalemin üzerinden yürüyecek misin?
–
Rüzgar nasıl bu kadar hızlı hemde bu kadar kibar,
Kolumu koparacak güçte ama o kadar da narin.
Gözlerinin sonu görmekte güçlük çektiği cünbüş.
Ve o cünbüşte olmak isteyen ayakların..
–
Düşünmekten biçare düşmüş serler,
Duyamaktan zevk alacağınız ahenkler buradalar.
Kulağınıza huzur veren…
Yol almaktan korkmamak, işte burda!
İşte burda, hiç ağlamamak.
Nefes tazeleyen hava, işte burada!
İşte burada gözünün ve gönlünün
Eşsiz tahtının sahibi.
İşte orada…
Bir cevap yazın