Ey vaiz,
D u d a k l a fısıldayıp d u a y ı
Havaya üfürmek yetmez.
Kelamın içe sinmesi kalp iledir.
Mideye indirdiğin söz
Bir türlü içime sinmez.
B i z i m katımızda d u a
K a l p t e n akar d u d a ğ a…
Her kim ki hakikat makamına oturup
Bir işin, kişinin hakkını vermek için yazarsa
Her cümlesiyle dünyayı yeniden kurar
Aksine, kem küm ile vesvese edip
Yalana yanlışa kasten çanak tutarsa eğer
Kurduğu her cinsi sapık cümlesiyle
Kalbimizi kırıp dünyayı yıkar gider başımıza
Bizim için kim yüce gönüllü
Ve zorunluysa
Son kırıntısına dek g e r ç e k ç i,
Bir d o s t gibi içimizden geçsin i s t i y o r u z
İçi dışı, Mevlana’nın deyişiyle a r i f
Ustaların gözüyle zarif olabilmeli
Ki feyiz katarak cihana i l h a m versin bize.
E v h a m ı ve yeisi bırakın.
Biz gün boyu tepemizde r e i s falan istemiyoruz.
Yeter ki hemen y a n ı b a ş ı m ı z d a
Ç e k i r d e k t e n yetişen bir usta olsun.
2.
Ne işe yarar silindikten sonra kişilik
Salya sümük ağlayarak müzik
Ve edepsizce edebiyat yapmak?
Bir toplum ki topyekûn canından bezgin
İster adamlığın azlığından
İsterse şark kurnazlığından
Teslim alınmışsa sen ne yapacaksın?
Eski bir fikrin yeni bir takipçi olarak
Şöyle bir dönüp baksak aynaya
“Acaba ben bu zekâsız tarihin
Anlayışı kıt bir cemaatin
Pagan mensubu muyum?”
Haydi öyleyse dili uzun,
Sayısı kalabalık, aklı kısa
Şark kurnazı cücelerin
Teveccühünden uzak durun
Onlar ki Cizvit oyunlarıyla,
Hazret pozlarıyla bize çalım atarlar
Hâkim sınıfların, tiranların ağzından
Ne kadar içi boş, sığ ve kof laf varsa
Ondan ederler ağzımıza.
Onların sadece tencereleri var
Pencereleri yok ki onların
Yüz yılın kürsüsünden hayatı okusun bize
Yıkılan bir dünyayı inşa edip yeniden
Adeta içimizden geçenleri o k u s u n!
Cemal Öztürk
Bir cevap yazın