Kulağımı dolduran çığlık ve kuzgun karası gözler… bir darbe ve acı. Tek bir anda duydum, gördüm ve hissettim, ama anlayamadım.
İkinci çığlık beni yakaladığında kendimi apartmandan içeri attım. Kaşımın üstünden süzülen kan nerede olduğumu hatırlamaya çalışırken ağzıma ulaştı. Kapının hemen önünde, elimden düşen kağıdı gördüm. Laboratuvardan eve gelene kadar defalarca düşürdüğüm kağıdı. Her seferinde eğilip aldığım, şimdi camın arkasında yerde duran kağıdımı.
Adı: Selmin
Soyadı: Dinç
“pozitif”
Beş kelime. Bu beş kelime diğer bütün kelimeleri yuttu. Sonra Dinç yutuldu. Sonra Soyadı, bir müddet sonra Selmin.
Adı: “pozitif”
Saplandı retinama , gözlerim sulandı. Çöktüm kaldım mozaik taşa. Taşın soğuğu önce kanımı dondurdu. Sonra midem bulandı. Kimse yok . Komşuların eşiklerinden yemek kokusu sızıyor, biber kızartılıyor bir evde. Taş soğuk, midem bulanıyor.
“pozitif”
O z harfi …Sivri, köşeli, gidiş-gelişli z harfi canımı acıtan, diken diken batan.
Sersem sepelek bir karga yavrusu kağıdımın üzerinden geçiyor. Gri gri izler bırakarak. Kağıdımın üstüne basa basa.
“Bu kadarı da fazla!” Kapının koluna yüklenmemle çığlıklar sardı her yanı. Kapıyı iterek kapadım. Dağınık kafa, eve gelmeye çalışırken, göremediğim, ezmeme ramak kalmış, uçmaya yükselmek yerine yürümeye düşmüş bir karga yavrusu kendinden emin, ailesinden emin, salına salına dolaşıyor eşikte, kağıdımın üzerinde. Bacaklarım titriyor. Çantam titriyor. Tekrar ve tekrar. Zafer.
“Alo.”
” Da… dayak yedim.”
” Gerçeği söylüyorum. Yavrusunu korumak isteyen bir aileden dayak yedim.”
” Yavrularını öldürebilirdim. ”
“Saçmalamıyorum. Bir şey de içmedim. Ben iyiyim!”
“Yarın mı?”
“O kadar çabuk mu?”
“Biliyorum konuştuk. Yani sen konuştun , ben diledim.”
“Saçmalamıyorum. Canım acıyor zaten.”
” Kaşım yarıldı, kanım boşaldı, midem bulanıyor, şaşkınım… İyiyim, iyi.”
“Gelme. Yarına kadar yalnız kalmak istiyorum. Sakın gelme. Ben gelirim. Adresi at mesajla. Adresi ve saati ve celladın adını !”
“Saçmalamıyorum! ”
Dayak yemiştim. Bir karga ailesinden yavrularını görmediğim için dayak yemiştim.
Gözleri geldi gözlerimin önüne …sülale boyu kuzgun karası dehşet saçan gözler. Dinlediğim bütün karga-insan hikayelerinin baş kahramanı oldum birdenbire.
”Yüzyıl uçmayı öğrenemeyen karga ve kırk yıl bir karga ailesi tarafından didiklenen kadın! ” Unutmayacaklar beni. Değil yarın, belki bir daha hiç dışarı çıkamayacağım. Tüm kapıları tutacaklar ve sadece beni hatırlayacaklar. Nerede, ne zaman bir karga yavrusu tehlikeye düşse annesinin dalından, gelip beni didikleyecekler. Unutmayacaklar işte. Hiç bir zaman , kapkara, kuzgun karası bir inatla.
Titreyen bacaklarım ha gayret.
Ben odadayım, kağıt sokakta. Ayaklar altında. Adı: Selmin .
Bir zamanlar düşük tehlikesiyle annesini dört ay yatağa bağlayan Selmin. Babasının çağrısını duyan, istemese de ağlaya ağlaya gelen , anasının celladı Selmin.
He heeyyy, sıradaki gelsin !
Öğğğğğğğkkk… öhö … ö hö…” Battı. Her yer, her şey.”
Bip… bip
Aman geç kalma! Hemen yolla mesajı. Aman geç kalma ,vaz geçerim. Açmayacağım. Sabaha kadar bilmek istemiyorum. Ne istiyorum?
Soyadı: Dinç
Peki ya Sen…beni duyuyor musun? Vücudumun sessiz sakini! Ne istiyorsun? Yine saçmalıyorum, tabii ki İstiyorsun . Adı: “pozitif”
İki kişi istese, üçüncüye ne halt etmek düşer? Dalımdan kendi ellerimle itip düşürebilecek miyim? Bunu gerçekten yapabilecek miyim?
Mesajda dese ” Selmin ben yapamayacağım. Konuşmaya geliyorum. Konuşalım. ” ” Seni, sizi seviyorum” dese. Saçmalama. Soyadı: Dinç
Perde, gölge! Geldiler yukarı geldiler. Beni arıyorlar. Hayır vermeyeceğim… Kağıdı verdim, bebeğimi vermeyeceğim defol kara… martıymış. Deliriyorum. Gözümün içine bakıyor. Biliyorum birazdan havalanacak. Gah gah gah gaaaaaahhhh…Zavallı, çaresiz, korkak, plan yapan akıllı insan!
“Alo Zafer, konuşmamız lazım. ”
Mayıs 2013
1-54×55 cm 2010 üç boyutlu düzenleme, karışık teknik
2- 15×20 cm 2010 pres tual, karışık teknik
3-18×15 cm 2010 kağıt üzeri akrilik
4-30×25 cm 2010 katmanlı kağıt, karışık teknik
Bir cevap yazın