ARŞİV 616
Sessizliğin Dayanılmaz Çığlığı – Tek kişilik – Özge Filik
Sessizliğin Dayanılmaz Çığlığı Günlerdir düşünüyorum. Kış uykusuna yatmış şu halimize, nasıl müjdelesek baharı? Uyandırmaya çalıştığım her sayrı, ölümden besleniyor sanki. Geceyi giyinmişler ruhlarına. Her rüya, mistik bir çöl rüzgarı. “Herkes önce kendi rüyasına sahip çıkmalı!” dedi eski bir masal kahramanı. Ne olmalı bir hünsanın düşü? Bir ceset var ortada ve sahibi yok! Kendi bile sahiplenmemiş, […]
DUYUM – Volkan Kara
Ankara’nın alışık olmadığı yağmurlu günlerden birisiydi. Dışarıdaki insanlar ezilmekten kurtulmak için kaçan böcekler gibi bir sağa bir sola koşuşturuyordu. Gök gürültüsü, yağmurun uğultusu ile birleşerek kulak tırmalayıcı bir ses oluşturuyordu. Havaya kesin bir toprak kokusu hükmetmeye başlamıştı. Yağan yağmur, büyük su birikintileri oluşturuyor, sokaklar her geçen dakika yürümesi daha güç bir hal alıyordu. Rafet Bey […]
BİZ – Burak Avdan
Baktım yine bu sabah pencereden Hemen köşedeki ağaçta bir tutam eksik sen Sol taraftaki kaldırımdan bahsetmiyorum bile Ölecek sensizlikten Güneşe ne demeli peki, sokmuş kafasını yorganın altına, Ağlıyor Düşen damlalar bir bir Bir bir Benim pencereme vuruyor. Sanki sen olsan uçacak şu kuşlar Kanatlarında bir tutam sen eksik. Dönüp bakıyorum odaya Masada çay… Bir de […]
Kusursuz – İdil Çetinkaya
Küçük bir çocukken bana hata yapmanın çok kötü bir şey olduğunu çehremdeki morluklarla öğretmişlerdi. Mükemmel olmak zorundaydım. Hep daha azıyla yetinmeli ancak hep daha çoğunu vermeliydim. Ancak bu mükemmeliyet isteği kusursuz bir cinayetten öteye gidememişti. Arkada koca bir delil olarak ben kalmıştım. Şüphesiz ki kimse beni dinlemek istemeyecek, anlatıcaklarımla ilgilenmeyecekti. Büyüdükçe gök yüzümün küçüldüğünü düşündüm […]
“10 Haiku”* -Turgut Say
1)- Deniz yutar balığı , balık canlanır… 2)- Ay gördü yüzünü gölde geceyi görmedi… 3)- Rüzgar oyun oynamak istedi, yer yerinden oynadı! 4) Gölgem uzadıkça, fark ettim geçen ömrü… 5) Ona dünyayı veremedikçe, şiirimi verdim! 6) Damlayan suyun sesi, durdurur bazan dünyayı! 7) Altının değerini taşa soran insan, Bir kuş kadar Tanrıyı tanımaz! 8) Sinek […]
BİRAZ SANA – SAFA BERBER
Geleceğin belli mi ki gideceğin belli olsun Ne seni dinler gönül ne mesafelerce sesi Geçmişi anımsamak geçmemişliktir, haklısın Aşk var mıdır bilmem ama çile var, acı var, sen var… Yaprak dökmedi bu yıl ağaçlar, gölge vermedi Deniz göstermedi yakamoz, dalgalarla köpürmedi Yağmur desen garipti bu yıl sırılsıklam etmedi Kendisini izletmedi Rüzgar uçurmadı hayallerimi, saçlarımla dans […]
HAYALET – MERVE YILMAZ
aslında sen hiç var olmadın ve olmayacaksın adına destanlar yazdığım mağrur sevgili gözleri kara delik bakışları kanlı jilet. serin bir koruluksun bazen en güzel elbiselerim üzerimde geziyorum sende durgun bir denizsin bazen her nefesimde binbir kulaç yüzüyorum sende biliyorum biz aynı çağlarda yaşamadık aslında hep zamansızdık,mekansızdık ki yakışmazdı bize modern […]
BARIŞ – Yannis RITSOS
Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında… barış budur işte. Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı […]
Ömrümün hüzünlü temmuz sabahı – Mehmet Özgür Ersan
Soluyor yüreğimde Ömrümün hüzünlü temmuz sabahı Uzak bir zamanın ışıkları yansın diye Yaşandı gündelik sessizliklerin arasında Söylemek unutulmuşluktan öte Acıya dalmak hayallerden yoksun Gün başladığı gibi biter Olup biten silinmez asla Gün batarken bir an gelir tutuşturur Sardunya ateşe atılır Kıyılan canlar herkes gibi bir ıhtiyar olamayacak Dün gibi bugün gibi bir tek zamanda kalacaklar […]
Ecel Masası – Tayfun TATAR
Bir korku sabahına uyandık ki Kızdı güneş ve avuçlarımızdan Süzüldü toprağa kan Düştü ellerimizden oyuncaklarımız Bizi Gerçek bombalarla vurdular Şimdi Çıkarın o kan kırmızı defteri Hani şu kıyımlar, katliamlar… O deftere eklenecek Yanmış umut kokan bir sayfa var
OYUNCAKLAR DA AĞLAR – Merve YILMAZ
Suruç’ta katledilen gençlere… Biz oyuncak topladık Oyuncak topladık Yaralar sarılır diye Oyuncak topladık Çocuklar güler diye Oyuncak topladık Yollara düştük Dört bir yanından memleketin Hepimiz altındık, gümüştük Elmastık, inciydik Kağıttık, kalemdik Sanattık, bilimdik Gençtik çok gençtik Sünniydik, Aleviydik Kürttük, Türktük Lazdık, Çerkezdik Kimimiz inanardık Tanrı’nın varlığına Kimimiz inanmazdık Ama hepimiz insandık Ve inanırdık iyiliklerin Güzellikler […]
Nora- Jusef Hasek
biriciğim Nora’ya durgun suları sevmezmiş ay mumun eriyen bakışlarında çözülürmüş sarı ışığı… ben ay bakışlarından anlarım gökyüzünün sana ıssız olduğunu… şosede sattığın mendillerden babasızlığın yasıyla yaşadığını bazı çocukların… artık her kötülüğe varım Nora çocukluğundan ödünç aldığım horoz şekerleri icazet ver dağlara inanan çocukların ardından gideyim… icazet ver nehirlerine akayım bir gönül deltasından… içimde kuyuya düşmüş […]
ZEYTİNİME DOKUNMA… Tamer Uysal
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. (Nazım Hikmet) Bursa coğrafi konumu dolayısıyla doğal ve tarihsel kaynakları oldukça zengin bir kent. Bunu son yıllarda kent kozmopolit bir yapı kazandıkça daha iyi idrak edebiliyorum. […]
Son Yorumlar