ARŞİV 616
UZAK – Binnur DOMUR
Mutlak bir doğruyu gözler önüne sereceğim şimdi, hazırlan. Görünmeyenler kumkumasından; Çok uzaklarda seni yakın bulan kadınlar var Sesini duymadığı halde sana cevap vermeye hazırlanan kadınlar, Kirpiklerini aklının ucundan geçiren Canına susamış birkaç sana yakın hem cinsim. Sarılmalarını baba zanneden çocuklar var Sözlerini lodos sanan birkaç serçe Umutlanıp çıkar hemen dalların tepesine. Gülüşünü vaha zanneden çöl […]
DEĞİŞİM – Aleyna SEMERCİOĞLU
DEĞİŞİM Bir ısırık alınıp, çürümeye terk edilmiş elma gibi hissediyordu kendini. Ama hissetmeyi sevmişti. Uzun zamandan sonra iyi gelmişti bir şeyler hissedebilmek. Uzun ve umutsuz bir bekleyişin onu beklediğini farkındaydı ama bu kadar duygusuz ve gaddar birine dönüşeceğini o bile farkında değildi. Sadece bir sigara yaktı. Sanki ölüme kavuşmak istercesine çekti dumanı içine. Düşündü. Son […]
kötü huylu mevsimler -Jusef Hasek
desem ki anne bir gün yüzüp yüzeye çıkacağım ne bu karanlık sular kalacak ne de kan kırmızısı nehirler… tut ki solsa sarı ışık mum gibi erise zaman sevdiği hayatından çıkan her adam gibi yanımda sigara taşısam ateşini senden alsam geceyi onunla yaksam bir peri masalında yeniden ötmeye başlasa kanatları zümrüt yeşili gibi parlak anka kuşu […]
Figüran – Güler Kalem
Kaç gündür bir haller var bizimkinde. Ölse çıtlatmaz ya… Böyle içim kıymık kıymık beklerken hiç oralı olmaz da şimdi. İçime dert olur, oturduğum yerde ben beni yer dururum gayrı. Hani o iş çıkışı geldiğinde şen şakrak şarkılar söyleye söyleye kapıyı açan adam! Dersin ki içine başka bir adam kaçmış mübareğin. Ruhunu yolda giderken ödünç vermiş […]
Bir buluttu kadın – fazlı humar
. o şafak vakti bir rüzgar gibi soluksuz k o ş t u k o ş t u çırçıplaktı ayakları bir canı vardı oysa canından öte ayaklarına taşlar dikenler batıyordu u s u l u s u l dokundu defalarca öptü okşadı bağrına bastı toprak ve su gül kokuyordu ayazları kor yangınları ardında bekleyen kuzuları […]
Ölü Şehir – Uygar Barış BUDAK
Kutsal ve Lanetli olanın bir araya gelmesi Işık ve Karanlığın ufkunda ikisi bir arada An ve Zamanda Beşinci Bölüm Kralın Gölgesinde Sıfır Yine bir dolunay sonrası, oda da ayakta durmuş geceye dair hiç bir anısı olmayışını düşünüyordu. “Neye şaşırıyorsun” dedi içinden bir ses “unuttukların mı yoksa hatırladıkların mı daha fazla karar verebiliyor musun?” Barış iç […]
Kıyım – Turgut Say
Annemin sonu gelmeyen ahları, Bir uzun ip gibi sarkardı geçmişin kuyusuna. O karanlık labirent gibi sokaklar, Titrek gölgelerle çiftleşen şehir, Şehir ki büyük bir hapishane Sessiz ve lanetli bir tılsım Ve kıramazdı onu Gizlice kahvelerde fısıldaşmalar, Ele verirdi seni duvardaki fareler! Babamın kanlı naaşını bile , Bir tek kamburlu mezarcı görecekti Kargalar konmadan dallara, Gömülecekti […]
Yenilmiş kavimler tapınağından – Sencer Karaaslan
Gençken şaşkın oluyor insan Yanılmışım/ şanlı değilmiş Şaşılası güz direnişi/ gülün Sağlam bir duvar olsam Bu yıkıntılar ortasında Göğe yekindikleri için/bir çınar Ağaçlar kınanamaz Yatay kökleri/ bağışlatıyor İsyanlarını /onların suçunu yatıştırır Bu asabi kasırga/ ayağa kalkar Kanayan damar Ayağa düşmüş /kösnü Metanet dergâhında Mihrap baş aşağı Hayaller ölülere Yaslanmış da /yürüyor Kedi köpek /börtü böcek […]
Bütpögülö – Aalı Tokombayev, 1988 Türkçeye çeviren :Güneş Duysar
Bütpögülö İçken sayın ensetet da, ensetet, Cakşı kımız suusunuňdu kandırbayt. Tak oşondoy mahabatın tamçısı, Köksötöt da könülüňdü kaltırbayt. Cazda, Cayda, Küzündöbü, kıştabı, Tatkan sayın, Tandayıňdı takıldadat, tandırbayt. Bütpö kımız! Öçpö örttö mahabat! Kün bütkönçö külümsüröp süynölü Kaygısı cok, şattıgı cok kaydıger Adam üçün oşol tattuu düynöbü! Cürök ırdayt, Cürök ırdayt. Talaadabı, üydöbü, Al çarçabayt, Al […]
İSYAN – Esra GÜNAY
Annemi kamelyalara benzetiyorum.Yılda bir kere açan çiçeklere.Hiç tam açıldığını görmedim yalnız annemin.Tastamam kendisi gibi olduğunu izleyemedim hiçbir zaman.Öyle bir yürek var ki bu kadın da tarifi imkansız,sözcükler yetersiz,kalem dilsiz… Çok küçüktüm.Eski evdeyken annemle beraber yatardım karyola da.Kaç gece annemin ağlayışları hıçkırıkları kulaklarımda uyanırdım.Anlamazdım o zaman küçüktüm ya!Ama bilirdim onun üzdüğünü.Özgüveni olmayan,çekingen,çığlıklarını içinde yaşayan ufacık bir […]
UMULMADIK DOST – Mehmet Ali ŞAHİN
Şehir bütün kalabalığını bu daracık sokağa kusmuş gibiydi. Sokağın haylaz kedisi Cengiz, insanların ayakları arasından yılan kıvraklığıyla süzülüp yanıma oturdu. Ellerimi bozkırın hunharlaşmış ayazına teslim etmeye direnen eldivenlerimi çıkarttım. Parmaklarımı Cengiz’in kürkünde nazikçe gezdiriyordum. Özellikle çenesinin altını okşadığımda bakışları kendiliğinden göğe uzanıyor, kedinin suretinden yansıyan yıldızlı gece içime derin bir huzur bahşediyordu. İnce, buğulu bir […]
Ben hep burdaydım Elpis – İDİL ÇETİNKAYA
Bir sabah gökten üç elma düştü insanın ayaklarına. Biri yüreğine yerleşdi insanın, biri zihnine bir diğeride kibirine. Bir yerlerdeyim hala. Herkes gibi. Sürekli bir şeyler değişiyor etrafımda. Zaman sürekli acelesi var gibi akıp gidiyor burukca. Şöminenin alevi yüzümün bir parçasını yakarken insanları izliyorum. Penceremin önüne bir sandalye yaslıyorum. Bir fincan kahve var sol elimde… . […]
KOVULMADIM, BEN AYRILDIM – Arzu Bahar Karakaş
Kapı çalıyor. Uykumdan kopup gelesim yok. “Çalar çalar gider her kimse, boş ver” diyorum kendime. Erken kalkmanızın gerekmediği bir günde, uykunuzun bölünmesi ile hala uyumaya zamanınızın olduğunu hatırlamanız arasındaki o kısacık anın mutluluğundayım. Şöyle bir yerleşiyorum yatağa tekrar. Yüzükoyun yatıp, bir kolumla boştaki yastığa sarılıyorum yumuşacık. Tiril tiril pike görevini yerine getirme çabasıyla yapışmış kalmış […]
Son Yorumlar