ARŞİV 616
AŞK ÜZERİNE – ALİCAN ÇALIŞKAN
Dil açısından yüzlerce farklı şekilde ifade edilebilen fakat dudakların tek şekil üzerinde mutabık kaldığı,soyutluğun da ötesinde fakat bir o kadar da evrensel bir kavramdan söz etmek mümkün.Kimi- lerinin yaşamın kaynağı ve yegane gayesi olarak kabul ettiği bu olgu,binlerce farklı tanımla sabit kılınmak istense de bunda pek de başarılı olunduğu söylenemez.Bunun sebebi görecelilik midir yoksa soyutluğun […]
Ölü Şehir – UYGAR BARIŞ BUDAK
Uyan karanlıkta olan, yanı başındayım! Üçüncü Bölüm Avcı Karanlık gecede dolunayın ışığında kendini ayinine vermiş yitik bir adam. Her dolunayda olduğu gibi, Barış dolunayda kaldırımı sahiplenmiş gibi oturuyordu. Sahiplenme ona mı aitti, kaldırım tarafından sahiplenilen kendisi miydi? Gecenin bütün dolunaylardan tek eksiği Alaaddin’in Barış’ı ilemiyor olmasıydı. Bunu gizli yaptığını düşünen Alaaddin karşısında ki adamın kendisini […]
diapolitik – Yusuf Aba
votkadan sonra rakıya dönen gökyüzü parçacıklarının derde görünmez bir kilim var sessiz sakin yeşil sıvılardan belki aşka kıyamet eden azazil bıyıklarım koyunun çekme kuvveti posta kulumun körleşmiş parmaklarına değerken gazeteye ölmek için ilan veren sokak çocukları arkamdan tükürdüler biraz daha tatlı olsan babanı k/öldürürdüm denize bıraktığım midemin kolları kokuyu kadından alıp yazların farklı kelimelerde hasırlaşarak […]
Metrodan Bir Kare – Yasin Ertaş
metrodayım. kitabımı getirmedim -kitabım memleketimden insan manzaraları- nazım’ın olsun. ne zamandır aklımda boş bir kitap yazmak okuyanlara inat eğer ben kitap okusaydım şimdi şu soldaki bayan gibi metroda bu karşımdaki tek ayaklı -sağ bacağı solun üstünde- başında kasketi bej rengi siyah kunduralı belki galip ismi göremecektim kuşkusuz galib abiyi biri oturdu yanıma kitaplı otursun bakıyorum […]
Gönlümün Yıkıntıları – Songül Korkmaz
Kan kokan sokaklara güneş bile küskün doğmuştu sanki bugün. Kendini göstermekten korkarcasına geç doğmuştu bu sabah Filistin topraklarına. Semalardan bir garip sitemle yolluyordu ışıklarını; hasadı kurumuş tarlalara. Zamanın kanla harmanlandığı yine böyle bir sabaha açmıştı gözlerini Hanan. Kendine gelmeye çalışırken hareket edemediğini fark etti. Ayaklarına düşen büyük taşlar bacaklarını esir alarak tutuyordu Hanan’ı enkaz yığınlarının […]
GÖÇEBE – Ayhan KELAM
Göçebe yaşıyorum Göçebe… Evsiz , yurtsuz, ülkesiz Sınırlarımı aştım aşalı Girmek istemiyorum dar kabuğuna Penceresiz kalbimin Ben den öte beni yaşıyorum bugünlerde Yani göçebeyim, Göçebe… Kiralık kondularından yurt edindim bulutun Güneşin mavi ışığından battaniye Birde yanımda çocukluk hayallerim; Göçebe yaşıyorum Göçebe
MASUM ÇOCUKLAR ANSİKLOPEDİSİ – Nadir Özcan
‘Uzak’ bir şiiri,sakladın sandıklara…Masum Çocuklar Ansiklopedisi.Büyümüş, kirlenmiş,kirletilmiş. Mısır tarlalarının yanından yürüyor,sakalı uzamış,başında ‘öteki’ Sonra orta yaşını geçmiş bir adam,tarlaları gösteriyor;evin tül perdesinde mum ışığı ve rüzgar.Buralar güzel, diyor;yemyeşil olur yakında… Ölmüş gibi gelmiyor,kitabı yarısında hala bekletiliyor;kaybediyor okuduklarını,sonra zamanı… Esneklik halinde. Bembeyaz oluyor çiçek yaşlıları…Tek başına kalınca anlıyorsun,hüzün olağan bir durum oluyor. Kıymetli uykular dilsiz ulaklar… […]
YÜREKTEN BİR HİKAYE DÜŞER MÜREKKEBE – Sahibe Şeker
İNSAN, denizin altındaki inciyi çıkarmak için uğraşır durur, Ve sonunda çıkarır büyük bir heyecanla ve yavaşça inciyi denizden. Etrafındakilere çok değerli olduğunu söyler elindeki incinin. İnci ise şaşkın ve korkaktır yabancısı olduğu o yerde İNSANIN avuçları arasında… Ama çıkmıştır bir kez ve ilk kez kabuğundan… Bir insanın avucundan bakar yabancısı olduğu dünyaya, Başta korkar bu […]
Biz bugün mutluysak – Buse Deniz EROL
Serince esen rüzgarın huzurla karışarak her hücrenize dolduğu, yeşillik kokusunun daha sınırlarını geçtiğiniz anda hissedildiği, denizdeki dalgaların sesinin insanın içini ılıttığı, Ege’nin o güzelim topraklarındaydım… Kış bahçesini andıran balkonumuzun açık camından hafif bir rüzgar esiyordu. Elimde bir fincan kahvem vardı. Denizin güzelliğine öyle kapılmıştım ki, yanımdan bir anda gelen sesle ürperdim. ‘’Biraz daha süt ister […]
RÜYANIN KIYISINDA – Hatice Dökmen
Seni yazacak kalemim Çizecek seni Çamur balçık bulaşacak sayfaya Hesaplaşacak belki Belki yüzleşecek aynada Belki kıvıracak sözcükleri İsyan edecek belki de kimbilir Sonra tükenip gidecek çırpınışlarla Hâlâ gördüğüm rüyanın etkisindeyim. Aslında pek inanmam ama bu geceki rüyamı, dün yaptırdığım testlerin kötü çıkacağına yorumluyorum. Doktorum, Hacer’e sonuçları üç günden önce alamazsınız demiş. Rüyamda, baba evindeymişim. Anneciğimin […]
Adam, Kadın ve Ayrılıkları – DURMUŞ YALÇIN
Küçücük bir kulübe, Bir adam. Adam küçük bir taburede, Tabure yarı sağlam. Duvarda eskimiş bir tablo. Tabloda zeytin gözlü bir kadın. Kadın durgun biraz, biraz ağlamaklı o. Küçücük kalbi aşk dolu, adamın kalbi yangın. İçli bir türkü söylüyor rüzgâr. Rüzgâr soğuk mu soğuk, bu tenha yerde. Yerde kırık dökük biblolar, Biblolar, kadınından adama birer hediye. […]
YORULUYORUZ – Burak Çakır
Yıllar geçtikçe uyumak da dinlendiremiyor bizleri. Çünkü oynamaktan değil yaşamaktan halsiz düşmüşüz ve yorulan ne bacaklarımız ne de bedenimiz; artık yorgun ruhumuz, kalbimiz… Eskisi gibi akmıyor gözyaşlarınız ve susmayı öğretiyorlar size, daha çok yoruluyorsunuz. Söyleyecekleriniz birikiyor, farkında olmadan yalnızlık çekiyorsunuz. Sırtladığınız hayat yükü ağır gelmeye başlayıp da sarkınca suratınız, yakınlarınız dahi tahammül edemiyorlar size. Mecburen […]
‘’KUYUCAKLI YUSUF’’ – Alican Bayar
zaman çukur kazıyor benim için ikiye bir boyutlarında akrep ve yelkovan bir cesedin iç cebinde esareti haykırıyor tik-tak ben Küba’da puro işçisiyim yahut Eiffel kulesinde sallanan kızıl bayrak dünya büyük,acımasız oysa küçücük ellerinin arasına Kuyucaklı Yusuf gibi gizlenebilirim yüksek kayalıklara esir deniz fenerleriyle dolu kalbim ve boynumda dalga dalga soğuk,paslı zincir sevgilim… buda böyle bilinsin […]
Son Yorumlar