ARŞİV 616
Zeytin – Hikmet Güzelkokar
Zeytinin dalları narindir narin Yaprağı merhemdir yarama sürün Bir kez gölgesinde uzanıverin Yel estikçe söyler türkülerini Bakar taneleri yeşil ve siyah Güzelde efsundur, gönüllerde şah Bir dalını kesmek en büyük günah Yel estikçe söyler türkülerini Yağmurda, güneşte hem karakışta İnsanoğlu için hep direnişte Kessen odununu, yaksan ateşte Yel estikçe söyler türkülerini Asırlar boyunca sofrada güler […]
BİR YILDÖNÜMÜ HİKÂYESİ -Didem Sayat
Gelmedin. Bekledim. Saatler geçti.. Masam sessiz, boş tabaklara takılı kaldı gözlerim. Garson uğradı birkaç kez. Alaycı bakışları kenetlendi yüzüme önce, sonra hüzne döndü gözleri. Bekledim. İnsanlar geldiler, gittiler. Kadınlar, erkekler. Evli olanlar, bizim gibi sevgililer, öfkeyle birbirlerine bakanlar, bıkkınlar, oradayken yalnızlar, aşk kokanlar…Arkadaşlar, dostlar, akrabalar… Cebimdeki hediyeye çıkarıp baktım defalarca. Sana layık mı diye çok […]
Nikola Tesla’nın Akı Üzümün Çöpü (1) – Begüm Sırmatel
1898 yıllarındayız, gizemli münzeviyetin noktalandığı 1943’den gitgide uzaklaşasımız var; faz farkını sündürdükçe sündürmekteyiz. Düşüncenin fotoğrafının çekilebilirliğini, O’nun Edison’un özüne akıtıp yumurtanın katılaştırıcı akına bulayıp ilan ettiği yıllar… Tesla da bu esnada yumurtanın akıyla bize neler yapılamayacağının imkânsızlığını göstermeye çalışırken gözümün önünde beliriverdi. Tavanı camdan bir odada, asbestle kaplı aynalarda kendimi süzerken yakalandım. Yakalanmakla kalmadım; gözlerimi […]
Çift Hece – Burak ÇAKIR
İsmin şeddeli bir hüzün Yüzün hilal olmuş geceme Çevirme yüzünü Korkuyorum karanlıktan
Depresyon Teşhisi Kan Ve İdrar Tetkikleriyle Mümkündür – Gürsel Özkır
Beyin, bedenin ana zirvesinde taht kurmuş, bedenin her bir hücresinin işlevinden haberdar olup, her bir hücresine komut veren bir hakim. Her ne kadar kendisinin izni dışında çevreden gelen darbelere maruz kalsa da bedenin kendisi, akıbetini beynin ikazıyla yaşar. Çünkü, sinir hücreler, darbelere binaen ezilen nöronların feryadını beyne aniden ulaştırır ve beyin, kendisine ulaşan bu sinir […]
LAHN – İlayda Zengin
Neredeyse kendisinden bile büyük çantasıyla şakaklarından ter süzüle süzüle eve yürüyordu.Sırtında o çantayı taşımanın ne büyük eziyet olduğu umrunda değilmişçesine hızlı hızlıydı adımları.Hem zaten ne ödev yaptığı vardı,ne de hamal gibi taşıdığı kitaplardan birini okumuştu.Gerçi öğretmenlerin bir haftalık ödevi bir günde istemeleri gibi anlamsızca davranışları varken haksız da sayılmazdı. Tozlu okul yolunun iki tarafı da […]
tabiri caizse turdus philomelos – Baran Eren Alagöz
hız alınarak ücradan teklik kıvamına tutunmak ezgisiyle yağmalamak aklın paçalarından damlayan sükuneti barındıran tapınakları kimlik çalılığın ardına usul usul sokulurken kanını dikte etmek başkacaya göğsüne uzanmak fazlasıyla yatalak sinesinin dişlileri perçinlenirken kalçaya alternatif yataylık kurgusunda ezilmeye değer biçilmenin tekrarlanan görgüsü art niyetli kıvrımlarını unutuş tarihinin teptiği haftaların tekinde edindiği -ardıç kuşunun sırtı kokan- haritada, hatrıyla […]
BEYAZ ADALET – erdem özçelik
Ne olduğunu anlamadan saldırmışlardı üstüne. Bir anda yumrukların hedefi olmuştu. Hepsi birbiri ardı sıra inmişti yüzüne, gözüne. Ve aldığı darbelerle yerde buldu kendini. Gözleri kararıp kendinden geçmeye başladığındaysa çevredekiler ve güvenlik görevlileri yetişti. Genç doktor, fazlasıyla kötüydü. Her yanı dayanılmaz acılar içindeydi. Bütün bedeni darmadağın olmuştu. Kötü dayak yemişti. Başı feci halde ağrıyor, canı yanıyordu. […]
YAŞAMAK İÇİN BİR SEBEPTİR AŞK – Alicem Ülker
Giderken sarılır mısın bana? Kalmak için son bir umudum olsun Acılarımı unutturur musun bana? Yaşamamam için bir sebebim olsun. Yoluma eşlik eder misin? Yanımda canımdan çok sevdiğim biri olsun Gözlerine baktığımda en güzel maviliği göreyim Ben o güzel kadın için gerekirse her gün öleyim
Pervaz kıyısı yaşam – fatma şahin
Pencere kenarında oturan tüm kadınlar gibi ağırlaşmıştı gözbebekleri. Onlarca suret ve sayısız şehir yorgunluğu taşıyan plakalar geçirmişti içinden. Kolay değildi. Esmer kadın yorgundu bu pencere kenarı bekleyişinden ama başka türlüsünü de bilmediğinden bekliyordu. Ne yapsındı? Ona göre değildi ki sonunu bilmediği yollara kendini bırakıp yürümek. O, pencere kenarından seyrederdi hayatı. — Esmer kadın bir gün […]
AVUNTU – Deniz DEĞİRMENCİ
Gözleri bulutlar kaplamaya başlarsa Bil ki Şimdi kirpiklerin ıslanma zamanı Yürek hüzünlerle dolup taşarken Hissetmez olur insan omuzlarındaki ağırlıkları Hangi yük daha çok ağır gelir gönül terazilerinde Aşk mı sevdamı ekmek kavgası yada onurlu yaşamak mı Ya çıraksa acemiyse yürek şaşırmış sa tüm yolları Sen yüreğini temiz tut tutar ellerinden gökkuşağı Yalanlarla düşlerle avuutrken insan […]
İhtiyar Dostlar -Kerem Han
Kemoterapinin baldıran zehri etkisi bütün kudretiyle hücrelerine sirayet ederken bile güçlü gözüküyordu. Üniversite çağında tıp okurken, apar topar getirildiği fakültede tıp eğitimi gören akranlarına ders olarak anlatılmaya başlanmıştı. Kendisini bir numune, bir kadavra gibi hissetmenin şaşkınlığını yaşıyordu şimdi. Meydan okumayı seven ruhu ile uysal görünümü taban tabana zıttı. Soğuk bir kış günü çift kişilik odada […]
Issız Gölge – Erdem Özçelik – ALTER YAYINCILIK
Selim, 1980 darbesinden sonra dünyaya gelmişti. Abisi Umut’un acısı üstüne doğmuştu bilmeden. Taze bir sızının müjdeli haberiydi kısaca. Yeni bir ümitti tüm aile için. Herkes onun gelişiyle farklı bir havaya bürünmüştü. Asiye’si, Süleyman’ı, babası Kahraman’ı, annesi Handan’ı, amcası Menderes’i, halası Zeynep’i farklı bir heyecan sarmıştı. Abisi Umut’un acısına en şifalı merhem olmuştu sanki. Fakat bir […]
Son Yorumlar