ARŞİV 616
İŞARET – nihat karakas
Umutsuzca bekliyorum, mezarıma haftalardır tek bir kişi dahi ziyaret etmedi. Bedenimin her geçen gün çürüdüğünü hissediyorum, yavaş yavaş toprağın ağırlığı tüm varlığımı kendi içine hapsediyor. Tam bu sinir bozucu sessizliğin, sonsuza kadar süreceğini düşünürken hiç beklemediğim bir şey oluyor. Bazı sesler duyuyorum. Yüksek sesle konuşan iki adam kahkahalarla gülüyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama tuhaf bir […]
HAYAL DÜNYASINDA BİR ŞİİR – BERK BOZBEL & AYTAÇ DOĞAN
Hayatınızda hiç yapabileceğinize inanmadığınız şeyler için cebelleştiniz mi ? Size İstanbul’un eski semtlerinde Kocamustafapaşa’da yaşayan iki kardeşin hayatından bir nükte paylaşmak istiyorum. Sait ve Orhan’ın iki hafta içerisinde vermiş oldukları bu mücadeleye siz bile inanamayacaksınız ama insanın bir yaşama gayesi olduğu zaman Mecnun gibi çölleri aşabileceğine Ferhat gibi dağları delebileceğini siz de biliyorsunuz. O zaman […]
hani kuşlar filan… -Turgay Can
bir yürüyen merdivende gerçekleşti olay ben annemi özledim sonra Ahmet Kaya filan ölmek ne garip şeydi anne… begonvillerle yanaklarını boyardım bu şehre yağmurlar yağardı ve benim hiç şemsiyem olmazdı ama ben seni öperdim. merdiven yürüyüp giderdi ben dururdum ben durulurdum ben durdururdum içimdeki vapurları, buğulu camlara yazılmış baş harflerini tedavülden kaldırır martı seslerini sustururdum. başımı […]
BAS – Berkay Daçe
“[…] Bu beni kötü biri yapar mı bilmiyorum ama işimden nefret ediyorum. İçinde yaşadığım ülkenin insanlarından da, her gün okuduğum haberlerden de, soluduğum kükürtlü havadan da, şehri birkaç milyon insanla paylaşıp bu kadar yalnız olmaktan da çok sıkıldım. Ailemi seviyorum ama bana benim dışımda çok az kişi haricinde ve fakat ailem dâhil olmak üzere tüm […]
Rüzgarın hikayeleri – Nanao Kokufu
Rüzgarın hikayelerini dinliyorum Anadolu toprağından esen, Ta uzak karadan ataların, bozkırların kokusunu getiren… Rüzgarla birlikte gelip geçti Türkler, At koşturup tarih çizdi Gitti, geriye sadece esinti ve ovalar kaldı Ama rüzgar unutmadı, O yiğitlerin bıraktığı destanları, efsaneleri,,, O nefeslerini, seslerini, Yeniden canlandırır bu yeller, Rüzgarın hikayelerinde. Merhabalar, Ben bir Japon vatandaşıyım ve İstanbul’da yaşıyorum. 11 […]
BİR ŞİRKET KOMEDİSİ -Çağdaş TURAN
Büyük şirketlerin, kurumsal firmaların, hem personeli motive etmek, hem medyaya ne kadar düşünceli olduklarını göstermek, hem de sağa sola, çokça da rakiplerine caka satmak amacıyla bütün çalışanlarının katıldığı organizasyonlar düzenlemesi adettendir. Böylesi gecelerde, sırf görüntüde olsa bile, astlarla üstler birbirlerine karışır, yan yana oturur, sohbet edip yemek yer. Yoksa benim gibi üniversiteden yeni mezun olmuş, […]
Özlem – Adnan Mutlu
Umutla bak sen gözüme İnançla dinle bak sözüme Kendini bulursun girsen gönlüme Yüregi güzelim insan Kalbin bilirim aşk için çarpar İçindeki coşkuyu sevgiye katar Sevgiyi yüce sayar içinden üzüntüyü atar Yüregi güzel insan Özlem duyarız sevgiye mutluluga Güzel yasamaya açız oldugu gibi susuzluga Ey insanlar birleşip yelken acalım sonsuzluga Yüregi güzel insan
DELİNİN GÜNCESİ – şahin küçüksüslü
KEŞKE Yağmur, tufana ramak kala dönmüş, keyif atıştırmaları niyetine çiseliyordu. İş hanından çıktım. Daha ilk adımımı atmıştım ki mutedilin ortasına, şekilsiz parke taşının ıslak ve yersiz öpücüğüyle, yeni temizlettiğim pantolonuma attığı imza ile göz göze geldim. Hımmm bu kez soyut bir çalışma diye geçirdim içimden. Picasso’ya öykünüyor pezevenk. Ben pantolonumdaki picasso ile halleşirken, bir çift […]
RUHUN GEMİSİ – Mehmet DAĞLAR
Ruh dediğin nedir ki dedi sigarasından derin bir nefes alarak. Sırtını büyük bir çınara dayayıp güç alırcasına konuşuyordu hem de hiç korkmadan. Elinde tuttuğu ucuz bir şarabın üzerinde parmak izleri vardı. Sırtında turuncu, bedence büyük olduğunu düşündüğüm bir hırka. Bacaklarının o ürkek yalnızlığında eski bir Amerikan kot pantolonu ve Dünya’nın yoramadığı ayaklarında siyah çamurlu botlar. […]
MÜZEYYEN – Sülbiye Yıldırım
Gök gürültüsü ve arkasından çakan şimşekle sanki kıyamet kopuyor, gökyüzü yere iniyor sanırdınız. Böylesi zamanlarda Müzeyyen’in çocukluğundan bu yana yenemediği korkusu depreşir, yalnızlığını ve yoksunluğunu derinden hissederdi. İçerden yün battaniyesini aldı, pencerenin yanındaki koltuğuna oturdu. Kendisi gibi gök gürültüsünden korkan Pisagor saklandığı yerden ok gibi fırlayıp bacaklarına örttüğü battaniyenin altına girdi, insanı sakinleştiren mırıltılarıyla kucağına […]
Tek Dizeli Şiirler – Turgut Say
1) Rüzgarın yalnızlığını okşar ağaç! 2) Yaşlılığım otururken koltukta, hala sallanıyor o salıncakta çocukluğum! 3) Araladın perdeyi ve gökyüzü seni yuttu! 4) Bağlıyor ölüm sarı yaprakları rüzgarın kuyruğuna… 5) Kim ölümü satınalacak kadar zengin? 6) Süküt altınsa bile bir tatlı söz kadar değeri yok! 7) Uçurtmayı bıraktım rüzgara bulutlar benim oldu! 8) Aynalarda çoğalsamda yalnızlığım […]
ALDATMAK – Özgür Karakaya
İnsanlık tarihinin en eski çağlarından beri güncelliğini kaybetmemiştir. İnsanlar üzerinde yarattığı etkilerden dolayı da tartışılan bir konudur. Bağlanma sorununu da beraberinde getirmektedir.Ataerkil toplumlarda kadını elde etmek erkek için kendini kanıtlama ve bir güç olarak algılanmaktadır. Başka biriyle birlikte olduğunu sevgilini, eşini, kocana haberdar etmemek olarak açıklanmaktadır aldatmak. Gözden düşüren, sevgi azaltıcı ve kişiyi de sıradanlaştıran […]
Masum öğrenme – ayhan kelam
Mutluluk paylaşmaksa Canla paylaşacaksın hayatını Yani ne türü seni ilgilendirecek ne cinsi nede kökeni Sardunyada olacak bahçende En nadide çiçeklerden orkidede Camımın önünde Mutluluğa açılacak penceren mutlaka Sevmeyi hatırlatacak doğan her gün Sevmek dediysem sahip olmadan sevmek Bir gün olmayacağını bileceksin hayatında Sevmeye devam ederken Mevsimler değiştiğinde Terk edeceğini bileceksin kırlangıcın Yağmurun ortak payda olduğunu […]
Son Yorumlar