İnsan ki aşkı taşıyan. Aşk ki kendini insana taşıttıran. Aşk ki en çok kadına yakışan. Kadın ki aşk’a ruhunu katan. Ruh ki bedelsiz Allah’a ait olan. Allah ki tek ve birdir.
Aşk ki tanımlanamayan, belki binlerce kez açıklanan.Tek bir bakışla kalbini çalan adam ki sevmek mantığı ile yaşayan. Sevgi ki Leyla’ların, Şirin’lerin, Aslı’ların nazı; Mecnun’ların, Ferhat’ların, Kerem’lerin niyazı.
Sevgi; iki hece. Aşk ki doğumsuz, ölümsüz, eksilmez bir güzellik. Ve aşk.. Kalp ile göz arasında kutlu bir hadise. Göz ki savaşı başlatan haberci.. Kalp ki;
Aşk ki gerisi vesaire…
Aşk evrenseldir, bazende kişisel. Evrensel olan duygular birdir. Mutluluk, acı, üzüntü, sevinç, ağlamak.Hepsini kaplayan tek şey ‘Aşk’. Ama bilinen birşey vardır ki Leyla, Şirin, Züleyha, Aslı ve Azra’lar.. Nicolet, Juliet ve Floire’ler. Her biri dillere destan aşkların kahramanları.. Adları sayğıyla anılmış aşk ikonları. Hepsinin amaç ve gayesi aynıdır. Aşk.
‘Aşk bir düşüncedir’ demiştir. İskender Pala ve sözlerine şöyle devam etmiştir. ‘Düşünce, aşkın üzerine bir haya giysisi biçer ve bu giysinin çıkarılması aşk’a hakaret içerir’ der ve sözlerini tamamlar. Ne kadar da doğru söylemiş, aşk düşündürür, süründürür, mahveder, perişan eder, diğer bir bakış açısıyla aşk çiçeklerden;güldür, sardunyadır,papatyadır. Aşk mutluluktur, sevinçtir, heycandır , firdevs-i ala dır.
Aşk güzeldir. Güzel tek başına bir kelime bütün kainatı anlamaya, anlatmaya yeter. Bir yazardan işittiğim cümle aynen şöyleydi ‘Güzel bir tanedir. Görüntüsü yüzlerce, binlerce,milyonlarca’ ne de güzel söylemiş.
Aşkların en güzeli derken akla gelecek en güzeli Allah (c.c)’tır. Çevremize seyre dururuz kaçımız bunca güzelliği gördüğümüzde Rabbimizi hatırlarız? Kaçımız karşı cinslerimize, bir kuşa, ağaca,çiçeğe,böceğe aşık olduğumuzda Rabbimizi hatırlarız? Kaçımız sende Rabbimi gördüm deriz? Bir kişi mi? İki mi oldu? Çok düşünürsen sende mi? Hadi üç olsun yetmez.
Dünya daki bunca güzellikleri görüp aşık olduğumuz da bu kadar şapşallaşıyorsak firdevs-i ala karşısında ne yaparız düşünemiyorum. Allah nasip ederse ‘Güller Sultanı’nı gördüğümüzde ne yaparız. Ne tarafa koşarız, yada koşamadan nefesimiz mi kesilir yere düşeriz. Hangisi olur? Keşke görsekte hepsi olsa.
Herşey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya’da.
Heyhat!
Aşk ki gerisi vesaire…
Bir cevap yazın