Ne içi göğe ne dışı göğe
Bilgisizlik ve eminlik el ele
Geceler birikerek hayretle senelere döndü
Vakitler çarşafta kıvrılıp sorulara soyundu
Olmayanın varışı nereye?
Dâhil olmanın zamanı kollanırken
Koşuşlar dört duvar arasından kaçamıyor
Tanrı’nın bilgisinden de ipucu koparılmıyordu.
Bu kadar azdan
daha mı az yürüyeceğiz kâinatı
Salınırken uzaylarca gök küreler
Zerresinde bir miskal kazık çakmak
ne hazin
Bu katmerleşen varamamaklık
Yerçekimine paralel
saçlarda süpürge
kaldı
Atlaslar adımsızlıkla paslandı
Durduğumuz yerde yosun
Yeni bir şeyler söylememekle sağır
Hayat böyle durmakla
Durup düşünmeyi becerememek arasında sürünecek
Bir cevap yazın