Öyle ya da Böyle – Salih Sezen
öyle ya da böyle ne kadar oldu gözlerime uğradın yerinde duramayan bir yıldız ile turuncu sevişmeler de öyle sırtımda gezen taştan soğuk buzuldağı da öyle cehennemin görmediği güzel ateştir öyle ateşbazla öpüşmemek gereklidir genellemelerle oynamak eski bir eğlencedir hayatımı denizciye bağışladım öyle desinler öyle öyle.. zamanın durduğu yerde bekleyen bir çift yüreğin çarpması da öyle […]
Gül Bana – Soner Kandemir
Bir mayıs sabahı, sadece sen gül; gül ki parçalansın ay orta yerinden çiçekler doğuyor en narin yerinden sen gülünce, sessizliğin çığlığı oluyorum kasırga nedir sevgili? sen gül ki kıyamet kopsun; gül, arşa çıkıp kanatlanalım gülüşünde ölmüş annenin güzelliği, sadece sen gül; büyüsün melekler, ölümsüz olsun kelebekler bir gün gülemezsin diye üzülmekteyim vatan nedir sevgili? sen […]
Jale Bebek – Ruhsar Ünsal
1966, İstanbul, dedemin evinde yaşıyoruz bir süredir, babam yaklaşık iki sene önce görevle gittiği Belçika’dan yeni döndü. O’na mektup yazabilmek için 5 yaşımda kendi kendime öğrendiğim okuma yazmanın ödülünü heyecanla bekliyorum, her mektupta yinelediğim “sarı saçlı mavi gözlü” oyuncak bebeğin valizden çıkacağı anı kaçırmamak için sessizce ortalıkta dolaşırken birden anneannem camlı bir bölmeyle ayrılan salondan […]
Topla Getir – Cihangir Boz
Topla getir Bir torbaya doldur hüzünlerini Ağzını beyaz gülüşlerle bağla Ufak ufak kahkahalar at hayata Topla getir . Kilosunu gümüş gümüş satalım. Bir sofra kur gönül pencerene Kırmızı bardaklara rüya Mavi buardaklara umut doldur. Doldur içelim. Pirinç yerine sevinç Bal niyetine neşe Ekmeğimizi bandıra bandıra yiyelim. Topla getir Bütün dost bildiklerini Götürelim pazara Çiftini bir […]
Dün, Bugün – Yasemin Evren
Biz şimdinin yaşlıları, Emeğin alınteri, Emeğin onur olduğu, Tarlanın karasabanla pullukla işlendiği, Buğdayın, arpanın, yulafın, yoncanın, tırpanla biçildiği, Soğuk suyun toprak küpten, testiden içildiği, Aşıkların yalnız gözle, Saklı, gizli, biraz ürkek, Biraz korkak, ama mertçe seçildiği, Zamanın mutlu çocuklarıydık. Kızlar ip atlar, evcilik, beş taş, Saklambaç oynarken Erkekler kiremit yıkmaca, misket, Çelik – çomak, birdirbir […]
Biz de Varız – Salim Altıntaş
Gök susmuştu, susmuştu yer. Doldurduk boşluklara gözlerimizi, Susup duruyorduk. Fakat bir çığlığa gebeydik Hissediyorduk. . Yaprak kımıldamadı dalında, Bölük bölük süzülen Kırlangıçlar sustuydu. Durdu kol saatimin dişli çarkları. Yitirmiş olmalıydı şarkısını Akmayan ırmak. Bin yıldır şırıl şırıl akan su Çömeldi olduğu yerde. . Kesildi uğultusu rüzgârın. Yankısı dindi boşluğun. Havayı kokladık. . Gülü hatırladık. Hatırladık. […]
Kuzular Kurtlara – Berrin Yelkenbiçer
Hava yağmurlu değildi, hatta tek bir bulut bile yoktu. Güneş de gökyüzü ona kaldığı için iyice yayılmış, her tarafı ışığa boğmuştu. Otobüsün neredeyse kırk beş dakika gecikmesi yağmurdan olamayacağına göre sıcaktandı herhalde. Şoförlerin rehaveti de hem trafikteki diğer sürücülerin akışı ağırlaştırması, hem de nefes almayı güçleştiren ve insanın tenine yapışıp tüm gözeneklerine sızan rutubettendi. Nihayet […]
Agnostis 2 – Ece Kuru
‘’ Şu bir gerçek ki her insan diğerleri için derin bir sır ve gizemdir.’’ Omzundaki el buz gibiydi. Belki de o kadar soğuk değildi ama o algıda seçici davranıyordu. Belki tepesindeki güneş omzunu sıcacık yaptığı için ona dokunan bir el soğuk gelmişti. Arkasına dönmek istememişti. Kafasında yarattığı eli daha fazla yaşatmak istiyordu. O da öyle […]
Değmeden – Barbaros İrdelmen
Karşıdan gelen Yanımdan geçen Siperlik ve maskeli Tanışık olsak bile Tanıyamıyoruz birbirimizi . Sarılmadan Sevdiklerimi öpmeden Aklım torunlarımla Göremediğim çocuklarımda . Korku sardı dünyayı Şakası yok virüsün Kimse kimseye değmeden Uzak duruyor birbirinden . Bir gözüm tepemde dönen Uğursuz akbabada Bir gözüm Ötemde bekleyen Azrail’de… . Barbaros İrdelmen Tavşancıl, 09 12 2020, 15:28
Pellempüs – Halil Kaya
Bu öykü, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenler Arası “ANADOLU” konulu öykü yarışması ilçe birincisi olmuştur. Yorgundum, uykusuzdum umutsuzdum. On altı saat yolculuktan sonra o hasret kokan yatağıma uzanmış kalmışım. Annem eve gece ulaşacağımı bildiğinden önceden hazır tutmuş yatağımı. Uyumamış ben gelene kadar. Sigara dumanından sararmış tül perdenin arasından bir kedi sessizliği ile titreye titreye odama giren […]
Sen ki Leyla – Adnan Deniz
Mevsimlerden yaz ‘mıydı? Kış ‘mıydı? Bilemiyordum. Sen ki leyla Cayır cayır Sen, beni yakıyordun. . Tutuşmuştu sarı saçların Üzerinde bir küheylanın, Küllerin savruluyordu. Sen ki leyla, Sen mi yanıyordun Yoksa ben mi? Bilemiyordum. . Yağmur yağmur ağlayan Gözlerim, Buram buram hasretimdin Leyla. Yürek sancımdın, Yanan bir yerlerimdin Sana dair. Yanarken çoğalan ben, Yakan ki sendin […]
Bu Durgunluk Bir Yorgunluktur – Mücahit Kartal
Sigaramı yavaş içtiğim için Bu yorgun deniz, Bu tılsımını yitirmiş mavi Çok kez kullanılmış bir renktir, Bu denizine yalnız sahil… Rüzgarını yanında getirmiş bir kavak, Kıyamet arifesinde bedenimi zımnen temsil edebilecek. İçtiğim soğuk bahar terslerinde, Bardak diplerinde soğuk şehirler Her şeyin ortasında kalmış burunlar Ve yukarıdan aşağıya köpek kalbi… Ah şu Ruslar ve romanlar, Yani […]
Sanrı – Muhammed Yakupi
bir ilkokul zilinin ardına saklanmışız sanki köklerimiz elimizde ve rahat batıyor . izin verirsen eğer seni yazmak istiyorum öyle bir ilkbahar sabahı bahçe duvarların(d)a u z a y ı p duran gölgelerle beraber . sonra bütün kapılarını aralamalıyız yarıdan fazla karanlık yalnızlıkların derken; mavi bir ay ışığı ayaklanmalı pencerenin önünde ve acılarımıza karabasanlar dadanmalı gece […]
Son Yorumlar