Hatice Dökmen ile “Kum Gibi ” Üzerine – Münire Çalışkan Tuğ
Hatice Dökmen’in ikinci romanı Kum Gibi, Mayıs 2020’de Destek Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Raflarda yerini almasının üzerinden iki ay geçmeden ikinci baskıyı yaptı. Romanda değişken, inişli çıkışlı ruh halleri, arayış, kurgulanmış bir gelecek düşünün ardında sürüklenirken iç sesini bastırmaya çalışan gençler, geleneksel olanla modernin çatışması, arada kalmışlık, göç, yersiz yurtsuzluk, insanlara dar gelen mekânlar, dar […]
Puslu Mazi – Sefa Yıldırım
Geçen sene bugünlerde,Bir önceki seneyi düşünüyordum,Sessiz, sakin, derin nefeslerle,Hep bir davullar kalbimde,Lâkin suskunluk yaftasına sarılmışım,Rengi solmuş poşetler, çantalar, bavullar,Aralık, nisan, temmuz,Herhangi bir mevsimin,Herhangi bir haftasına takılmışım.Geçen sene bugünlerde,Bir aşka yelken açıyorum,Küreklerim kırık,Teknemde bir sürü delik,Deniz görmemiş gözlerim,Ve yüzmeyi bilmiyorum,Tahmin etmesi zor değil,Geçen sene bugünlerde,Yine boğuluyorum.Kötü veya iyi alışkanlıklarım,Katılaşan veya yumuşayan davranışlarım,Geçen sene bugünlerde, karanlıkta dolaşıyorum,Bir sürü […]
Kırıntıların Peşinde (3) – Ahmet Faruk Keçeli
Bunlarla uğraşırken acilen Bafra’ya gitmek zorunda kaldım. AB Hibe Projeleri başlamıştı ve ben bir yıl boyunca koordinatör olarak çalışmalıydım. Ağustos 2006’da Fatime ile Montreal’e gittik. Amerikan Sosyoloji Derneği’nin toplantısına katıldık. Benin için farklı bir deneyim oldu. Theda Skocpol, Immanuel Wallerstein, Charles Tilly ve başka birkaç akademisyen dikkatimi çekti. Amerikalı sosyologların İslamiyet’i anlamadıkları ve anlayamayacakları kanaatine […]
Kırıntıların Peşinde (2) -Ahmet Faruk Keçeli
Bu sabah biraz uyku ağır bastı. Güzel güzel yatakta mahmurluğun keyfini çıkardım. Eşim uyandırmasaydı kalkacağım da yoktu. Öyle güzel kahvaltı hazırlamış ki. Bayıldım doğrusu; çay tavşan kanı, sucuklu tost, biraz kaşar peyniri, yanında Ege zeytini. Gazetelerin başlıklarına çabucak baktım ki, akşam hangilerini dikkatli okuyacağım karar vereceğim. Bir kere üçüncü sayfayı es geç, ikincisi spor sayfalarından […]
Küçük Mucize – Yüksel Akkuzugil
Balkan Harbinin tüm vahşet ve dehşeti ile sürdüğü günlerdi. Henüz yedi yaşında bir çocuk olarak etrafında olan olayları tam anlayamıyor, sadece anne ve babasının çok üzgün ve endişeli hallerinden bir şeylerin yolunda gitmediğini seziyordu. Sokak kapısının adeta yıkılırcasına hızla ve hiddetle çalındığını duyunca, evdeki tek küçük çocuk olarak koşup kapıyı açtı küçük Abdullah. “Allahın Kulu” […]
Zeynep Kasap ilk Kitabı “MUT” ile Aramızda
Zeynep Kasap’ın şiirlerini topladığı ilk kitabı “MUT”, şiir severler ile buluştu. Artshop Yayınevi tarafından basılan kitapta, umuda tutunan, gündelik hayatın koşturmacasında kendini arayan ve küçük şeylerde farklı mutlulukları arayanlar kendilerinden çok şey bulacaklar. Hayatın koşturmacası içerisinde fark etmediğimiz küçük şeyleri bize gösteren şair, kelimelerin gücünü çok güzel şekilde ortaya koyuyor. On sekiz yaşından beri yazmaya […]
Bu Eğitim Sistemi ile Derdimiz Ne? – Kemal Berker Gerdan
Hayalimdeki eğitim sistemi ne tam olarak bilmiyorum, ancak eğitimin sistemini de eleştirmiyor değilim. Eğitim sisteminin matematik, fizik, kimya, biyolojiden ibaret olduğunu herkes bilir. Zaten bütün sorun burada başlıyor -keşke tek sorun bu olsa-. Eğitim sistemiz kötü değil ancak geliştiresi gerekli, eğitim oturmuş ancak sistem tarafı tartışılır. Neden mi? Bu eğitim sisteminde sadece sınav isimleri değişti […]
Yedek – Sultan Sahinyılmaz
Kabul etmeli ki, yıpranmayan şey yok şu dünyada. Fakat yıpranan çoğu şeyin de bir yedeği düşünülmüş çoğu zaman. Araba alıyorsun, stepnesi içinde. Yolda kalmayasın diye. Kalbinin ana damarlarından biri tıkansa, Allah bacağında yedek bir damar yaratmış. Hatta gömleğin düğmelerinin bile giyeni yarı yolda bırakma ihtimalini düşünmüş üretici firması. Yedek bir düğmeyi, içindeki etikete ekleyivermişler. Sadece […]
Katl-i Aşk – Saltuk Buğra Karadağ
Saklanıyor duvarlar ardında -Açsam- kopacak kıyametler İçe doğru düğümlenmiş yaralarım Satırlarım celladım oldu bu akşam Öldür beni şiirim……… Hangi kapı bu çalan kulaklarımda? -Ardına kadar- hasret dolu pencerelerin Hangisi beni alıp götürecek? Bir yudum sen al……. Gerisi benim -zehrim- olsun Paçalarıma kadar […]
Sen Yine de Gel – Aziz Nayır
Yaz işte kırk sayfalı geceyi kılı kırk yaran aydan al ışığını gün çoktan bitti, kavgalar dinmedi, yoruldu dövüşenler eylemsiz kalma hakkımı kullanmak istiyorum . tut ki yeni bir şey öğrendik karşı durmak için hayata işçilerden yana kırıktı yüreğimiz kılıçları çektik tahtadan savaşacak kimse yok, çocuklar büyümüştü herkesin bir zinciri vardı yitirmek istemediği . kırk sayfalı […]
Iskalarsam Islık Çal – Ahmet Zeki Yeşil
Askıda simit var, askıda ümit yok. Ümit fakirin tam buğday ekmeği, ye Mehmet ye… Kusura bakma, peynir yok içinde. Biz yufka yürekliydik, yufkasından yedik yüreğimizin. Ekmek elden, su çeşmeden, süt inekten yaşayıp gitmedik. Tarlası olmayan komşudan hıyar gelmez. Gelmedi. Kendi yağımızla kavrulacaktık, yağsız kavrulduk. Hayat elektrikli battaniye gibidir, çok çekersen kısa devre yapar; yanarsın çıtır […]
Maşulu – Hicret Birik
Bir sabah Maşalu halkı, duyanı dehşete düşüren dört cinayet haberiyle uyandı. Yetenekli hafiyelerden olan, fakat altmış beş yaşını doldurunca zorunlu emekli edilen Bremenli dört kafadar yakalamıştı katilleri. Sıkıntıdan, kafa dağıtmak için gittikleri bir meyhanede yan masada oturan dört kişi, içkinin verdiği akıl uyuşukluğu ile suçlarını ağızlarından kaçırmışlardı. Bizim emekliler de yüklü bir ödül alırız ümidiyle […]
Mühim Mesele – Zeynep Kasap
Hayat kısa kuşlar ölüyor Peki ya kirpiler? Bir kirpi gördüm dün asfaltın kenarında Toprak ve çiçeklerle dolu küçük bahçeye Hüzünle geçmeye çalışıyordu tel örgülerin arasından Oysaki kendi isteği ve sonsuz azmiyle Zar zor kurtulup kaçmıştı dön dön durup aynı yere çıkan koca binanın parkından Toprağın çimlerin güneşin kucağından Dört duvar arasından, dört kenardan Topraklı ya […]
Son Yorumlar