İki Bir – Salim Altıntaş
Anlaşılan sevindirici bir haber almıştı Tayfun. Çok mutluydu çünkü. Acaba ağzım kulaklarıma varıyor mu, diye düşünüp yanaklarını çekiştirdi. Kaşını, gözünü oynattı. Yüzünü buruşturdu. Deyimin burunla bir ilgisi olmadığı halde burun deliklerini şişirdi. Kulaklarını aşağı yukarı hareket ettirdi. Yetmedi başka başka tuhaf hareketler yaptı. Baktı ne yaptıysa olmuyor. Ağzı kulaklarına varmak deyiminin hatalı olduğunu düşündü. Tayfun […]
Üç Yüz Otuz Üç – Berrin Yelkenbiçer
Nasıl sıcak. Klimalar da çalışmıyor. Sordum girişteki görevliye, uzun boylu, yakışıklı da bir oğlan. Bıyıkları salmış kara kara. Bir artiste benziyor ama kim çıkaramadım. Maalesef, arızalı hanımefendi, dedi. Kalın sesi kara bıyıklarına yakışıyor. Tavanda bir pervane var ama aksak ritimle dönüyor. Üç fır fır, bir duruyor, üç pır pır, bir duruyor. Sanki görünmeyen bir mehteran […]
Özledim – Yusuf Mengi Ben
Özlüyorum tabi ki seni Ama eskisi gibi değil Sık sık geliyorsun aklıma Ama öyle eskisi kadar değil Zaten hiç bir şey eskisi gibi değil Geçen bi çocuk Serdarın oğlu Dede dedi bana Sen bile eskisi gibi değilsindir Geçenlerde rastladım sana Eskiden olsa bir mucize derdim Sen ben ve evren üstüne bir sürü hikaye anlatırdım Zaman […]
Ben Senin Kaderinim – Gürhan Gürses
Sırtında heybesiyle, ayağında çarığı, başında serpuşuyla çok heybetli duruyordu münzevi. Kalbine bir kıymık batmış gibi sancıyordu, gözleri şaşılacak denli iri ve karaydı. Doğuştan hak eliyle gözlerine sürmek çekilmiş gibiydi. Bir hayal gibi duruyordu. Vardı ama yoktu gibi. Gözünün karalığı ömrünün karanlığına delalet ediyordu. Üstünün başının hırpaniliği onun aşk ehli olduğunun kanıtıydı. Bu dünyadan vazgeçmiş gibi […]
Hiçten Bir His – Rüveyda Sare Yıldırım
Biliyorum, Gidiyorlar Nereden, diye sorma Uzaklaşıyor sesleri çünkü… Biliyorsun, aynı Hep aynı bahis Aynı acıkmış kötü his… Yapraklar onları selamlıyor, Serçeler onları izliyor, Rüzgar onlara sıkıca sarılmış.. Sıkmadan ama sıkıca… Yoksa giderler Söylemeden, ansızın Biliyorum… Hem yer, onları bağrına basıyor İnsanlar, yerin bağrına hiç acımadan basıyor… Hatta üzerinde tepiniyorlar Hiç acımadan… Düşünsene; Birisi bağrında koşup […]
Mavi Türkü – Zeynel Kürkçü
Denizdi adamın adıKadınınki gökyüzüKadın eğdi başını denizi gördüAdam başını kaldırdı gökyüzü Kadının rüzgâr elleriAdamın teninde fırtınaAdam deniz her şey var içindeSevgiden yana Kadın güneş yıldızAy gibi bulut gibiYani bereket yüklüYani daha tazeYani daha temiz Deniz maviGökyüzü maviDillerindeki türkü masmavi Zeynel KÜRKÇÜ
Kahvaltı – Süleyman Ethem Erdoğan
Yine rüyamda gördüm seni Nefessiz bir müsabakanın Önünde duruyorduk çırılçıplak Hemen yanımdaydın Kelimeler birbirine dolanmıştı Harfler karman çorman Ne söylesem pişmanlık vesilesiydi Zihnim bulandı Tekeddür hâkimdi Tıpkı bir cesedin çürümesi gibi Ağır ağır oldu Ve bitti Uyandım İlk iş tanrıya küfrettim Yüzümü yıkayıp Bir kahvaltı hazırladım Sabahın üçünde mahzâ Ve yorgun bir kahvaltı Kahvemin son […]
Temmuzun Gözleri Çığlığıdır – Mehmet Özgür Ersan
göçüp durur o kara kız anlatamaz bir türlü gülümseyişini gecelerin sonsuzluğunda alazlanan düşünceler içindedir gökyüzü ve yıldızlar bırakmaz yakasını bir türlü denizde martılar göğümüz mavi mi mavi oysa rahimleri parçalayan nice gözyaşına inat dal karanlığında gecenin it izi mi at iti mi sürer durmadan demir pençeleşmiş ellerimiz cebelleşir içimize sinmiş yüzyılların gün erimi güneş solumu […]
AĞIT-Hakan KARTAL
Oy Serebrenitsam Kalbimin ağrısı, ağır yolcusu İhanetle yıkanan toprağım Acıyla kapanan dudağım Onurlu göğüm, sarışın çiçeğim Yolum, soyum, ağacım Oy Serebrenitsam Damarım, kanım, incitilemez yurdum Seni bir gün düşünmek ne ağır Ne ölüm Ne çok gözyaşım İçimde yarasın, göğsümde utanç mührüm Oy çocuk çığlığım, anne seslim Ben insan değilim Değilim…! Hakan KARTAL
Karıncaların Ölülerini Sevme Biçimleri- Josef Hasek Kılçıksız
Anılarımın zeytin kraliçesi, kara gözlüm, sevgilim. Sevilenlerle temasın kesildiği bir kopuş mesafesinden yazıyorum sana. Uzağın varlığını inkâr eden bir geminin içindeyim. Benimkisi sürüklenerek bir limana ulaşma yanılsaması. Uzağın varlığını inkâr edenler kendi içlerindeki uzak tarafından kemirilir sadece. Denizin alnındaki yakamozları öperken şilepler, sen bana kıyıdan uzaklaşan geminin ardından değil de giden geminin içinden […]
Çocuk – Tuğba Ay
Yanaklarını ıslatan yaşları sildi çocuk Göğe baktı saf masmaviydi güneş göz kapaklarını ısıttı. Çırpınan kuşlar adeta uçmak hevesinde Derin bir iç çekti çocuk keşke dedi keşke.. Herkes gökyüzü gibi sevse İnsanlar diye düşündü çocuk onlar sevgiyi bilirler mi ? Gökyüzü gibi sevebilirler mi ? Yutkundu gözleri buğuluydu seçemiyordu birçok şeyi İnsanlar gökyüzüne bile bakmazken nasıl […]
AYŞEGÜL BAYAR KAYA’NIN İLK ÖYKÜ KİTABI ‘GECE ON İKİ SANCILARI’ ÇIKTI
Deneme ve öyküleriyle çeşitli dergilerde gördüğümüz Ayşegül Bayar Kaya çağdaş öykücülüğümüzün yeni soluklarından birisi. Öyküleriyle yakın çağa tanıklık eden öykü kişilerinin iç dünyasında yolculuk ederken ülkemiz tarihinde karanlık bir dönemin toplum ve birey üzerindeki etkilerini anlatıyor. Kitabında okurunu gerçeklerle yüzleştiriyor ve rahatsız ediyor. “Şimdi uzaklarda bir yerlerde, arada yüzlerce, binlerce duvar bile olsa bir kemiğin […]
Son Yorumlar