DÖRT BİR YANIM KÖR -Uğur BAYRAM
Boğar beni aydınlığa kör bakanlar Gören gözün ışıldadığı karanlığa kaçarım. Okuyup yazar, çizip yaparım İçip sarhoş, sevip âşık olurum. Uğur BAYRAM (14.2.2019)
Öykünün İçine Girmek -Belgin Bıyıkoğlu
Peh! Atölyedeki arkadaşlarım öykümü beğenmediler. Ne büyük bir hevesle yazmıştım oysa. “Karakterler oturmamış” dedi, biri. Bir diğeri “Kızın çektiği acıyı, çaresizliği iyi yansıtamamışsınız”.Her zaman suskun kalan Handan Hanım bile, “Küçük erkek çocuğunu hiç konuşturmamışsınız, yok saymışsınız” diyerek adeta hesap sordu. Başka biri “Bu kızın bir adı yok mu?” diye haykırdı. Üniversite öğrencisi kız “Paraları niye […]
Ben ve Hayali Arkadaşım Celal Anılarımız-I – Murat Gökhan Gökdemir
Ben ve hayali arkadaşım Celal, Çılgın Motorcular Kulübündeydik ve yolumuz İlk kez böylesine ilginç bir mekâna düşüyordu. Duvarlar boğazına kadar envai çeşit motor resimleri ile doluydu, bir sürü deri ceketli macera düşkünü motorcu büyükçe bir masa etrafında yüksek sesle kavga edercesine, bağrışarak birbirlerine hikâyelerini anlatıyorlar, arada bir de ani bir tufan çıkmış gibi adabı aşmışlar […]
Savaş ve Aşk – Mehmet Sinan Gür
“Çok buyurgansın. Hiç toleransın yok. Affedici değilsin. Çok inatçısın. Ben erkek olduğum halde senin gibi davranmıyorum. Sevmek birini olduğu gibi kabullenmek demek değil mi? Beni yeni mi tanıyorsun?” “Ya sen? Beni yeni mi tanıyorsun? Kabullenmekten söz ediyorsun. Niçin beni böyle kabullenmiyorsun?” “Ama sen benim kişisel yaşantımı hizaya sokmak istiyorsun. Bu benim yaşantım. Kabullenmek derken başkasının […]
ACI ARAYIŞTIR – Hande Erkut
Gerçek hayatta olduğu gibi romanlarda da toplumla sevmeyi, alışmayı ve hissetmeyi öğrenen insanın bazı zaafları oluşur. Zayıflıklarıyla var olmaya başlamanın yarattığı “acı çekme” döngüsü toplum içindeki hayatın devamına yön verir. Yusuf Atılgan’ın Aylak’ı ve Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu eserindeki hasta çocuk da Türk roman dünyasının acı ve benlik döngüleri içine hapsolmuş varoluşlarıdır. Eserler boyunca […]
SALGINLA MÜCADELEDE SAĞLIK ÇALIŞANLARI -Ali Eren Yıldız
Tüm dünya Covid-19 pandemisiyle mücadele ederken medya ve çeşitli yayın kuruluşlarından insanlar bilgilendirilmeye ve bilinçlendirilmeye çalışılıyor. Salgının dünya genelinde durdurulması ve can kayıplarının önüne geçilebilmesi için istisnasız herkese hijyenin sağlanması, gerekli koruma önlemlerinin alınması ve mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması konusunda önemli sorumluluklar düşüyor. Covid-19 virüsünün neden olduğu koronavirüs hastalığıyla mücadele edilen bu kritik dönemde hastalığın […]
Kabuk -Nesrin Bulduk
Bir ağaç kovuğunda tutkulu yalnızlığımız korku tutuyor kabuğu ören ellerimizden yağmurun gücü toprağın kokusu işleyemez dokularımıza sözümüz güvenimiz inancımız yoldaşlığa yeryüzünde değil gökyüzünde değil zamana kök salan bir ağaç kovuğunda tutkunuz korkulara oysa kuşlar uçurmuştu tüm renklerini güne
Korona Sonrası Yeni Dünyada, Yeniden Büyük Türkiye Mümkün mü? Nasıl?-Gürkan Avcı*
İNOSAM çatısı altında başta ekonomi, eğitim, kamu yönetimi ve siyaset olmak üzere uluslararası ilişkiler, tıp, mimarlık, teknoloji, din, hukuk ve sosyoloji gibi disiplinlerden uzman, bürokrat, akademisyen ve araştırmacıların iştirak edeceği dijital çalıştaylar ve organizasyonlarla “Yeni Dünya Düzeninde, Yeniden Büyük Türkiye Perspektifleri” başlıklı konsept çalışmaları ve vizyon belgeleri ortaya koyacaklarını kaydeden Gürkan Avcı şunları söyledi: DİJİTAL […]
Binaların YÜKSEKliği -Volkan Bağçeci
Binaların YÜKSEKliğinin yarıştığı bu kentte, tek katlı yuvaların “ALÇAK” gönüllü çocuklarıydık. Tek oyuncağımız hayallerimizi tadilat etmekti sokakların çamurlu yollarında. Yağmurlu günlerde ıslanmak ahmaklık değil, el ele tutuşup gökkuşağını izlemek için, kırmızı renkli çatılarda güneşin belirmesini beklemekti saatlerce. Güneş gri bulutların arasından baş gösterdiğinde, tek kaygımız ıslak ayakkabılarımızı kurutmaktı. “Kendimize benzeyenleri sevdiğimiz söylenir.” Düşünce ve zevk […]
Sanki Hep – Aziz Nayır
Nedense dönüp dolaşıp o sokağa çıkıyor adımlarım unuttum nasıldı dokunuşu mayısın sanki hep aynı telaş – gittikçe azalan günlere sözsüzlüğümüz mümkünse iyi ol herşey kötüye gidiyor kara bir yangın pencere önlerinde – kimse kimseye dokunmuyor sözler bile değmeden geçiyor menzili güzel bir yer olabilirdi dünya ama insan dediğin sahiden acımasız kendi eliyle boğuyor suretini ıslak […]
Çiriş/ Furkan Bayrak
Mart ve Nisan aylarında da Toros Dağları Çiriş kokar. Çiriş, Toros Dağları’nın üzerinde dimdik açan binbir çiçekli ottan sadece biridir. Görünce bu otu Dadaloğlu’nun sesini Kadirli’den duyar gibi olursunuz. Yamandır Dadaloğlu ve gönlü yanık dimdiktir. Bağdaş kurunca sazına vurur, yanık yüreklere doğru deyişlerini yollar. Dinleyenler kâh yiğitlikten kudurur kâh gönül yanıklığından delirir. Ah bre Dadaloğlu […]
YASADIŞI KEDER – RIDVAN YILDIZ
Uçarı mırıltılarda ağır kuşkular Hançer suratlı bir geçmiş saklı ilmek ilmek Sızan karanlıkta Adamın yüzünde cücelmiş cesareti Boy atmış teslimiyete doğru Sabahları yalnızlığı ısıtan çay Uzunca bir lahza bardağın dibinde Hasret benim ana dilim İçimde kırılan geçmişin dalları Kısa metrajlı rüyalardan sonra Göç peronundayım kapılarda bir telaş Uzun bekleyişler aynı sancıyla Mütemadiyen akıyor sular Bir […]
Yanıltıcı Geceler – Galip Önlü
Gece; sadece güneşin batması, ayın parlaması, birbirine yakın görünen yıldızların göğü donatması ve etrafın siyaha bürünmesi demek değildir. Gece bizlere; kişinin ruhuna güzel hisler kattığı, duygusallığın efendileştiği ve kalbin içinde bulunan mevkiye yerleştiği, berrak, kısa ve masum bir zamanı ifade ediyor aslında. Bu safiyetliği oluşturan gecede, kişinin istisnalar dışında mesrur olmaması gariptir zira bu ihtişamlı […]
Son Yorumlar