Tohumun Vasiyeti – Cemal Öztürk
Bugün Günlerden açlığın gün dönümü Bir vasiyet üzerine Açılır tohum Gün ışıldar her sabah Bir açılış töreni gibi Tıklım tıklım kapalı çarşı Gülhane Parkında kuşlar a n o n i m öter Bu günlerden mişli geçmiş bir gün Başım göğe ermiş gibi hayattayım İştahım ve itibarım on misli yüksek dünden Göz hakkım, hıncım, alacağım on […]
BİR ŞİŞE ŞARAP NAZIM, CAN, HAYYAM VE BEN- M.Uluç Gavazoğlu
Yücel’im Can’ım Can yoldaşım. Elimde kitaplarım Bir şişe şarabım İçtim yürüdüm,sızdım Önüm de yatar Hayyam’ım Ağrır başım. Gerisi hikmeti ile Nazım’ın… Biri deli Öteki aykırı Baş ucumda aşkın adım adım Takip eder serseri Nazım’ın Yanında uzun sakalı Yüceli’m Canı’m Büker yıldızları Bir yudum şarabı Bir güzel kadını Önünde serveti, ayyaşı Ömer’in Hayya’mı Bulur tanrıyı Yakar […]
HOMO SAPİENS- Serdal Göçmen
Dünyada zevk için öldüren tek memeli türü “Homo Sapiens “dir. Açgözlülük, doyumsuzluk, hırs, kin, intikam, kıskançlık sadece bu düşünen hayvan türünde bulunur. Evrimleşme tarihi boyunca yaşadığı, ulaştığı ve Yayıldığı bölgelerdeki canlıları, doğayı ekosistemi yok eden, öldüren, kurutan tüketen yine bu türdür. Bu türü diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği aklı ve bilincidir. Bu türün aklı […]
Zifiri – Barış Çılgınak
Aydınlatılmamış karanlıklar Var İçimizde Ve yine biziz karanlığa aşık olan Gündüz gece demeden karanlıkla Yine sevişen biziz Bir kız çocuğu doğuyor bu karanlıktan Gece gibi siyah, içimiz kadar kapkara .. Barış Çılgınak
Yalnızlık Miracı – Berrin Efla Fırat
Gündüzün gecenin koynuna girdiği Dolunayın sularda ıslandığı vakit Mistik yalnızlığının işveli göz kırpışına Göç libaslarını kuşandın. Sesinde sakladığın ismin Susmalar kozasında, Usulca kendi vahşetini kanıksıyorsun şimdi. Şüphe ejderhalarının döllediği yeşil bulutlarda ayak izlerin! Kokusunu geri isteyen nergise Kanlı vahiyler indirirken, Tenimde ellerin soluyor… Korkuyorsun. Kirpiklerinde hırs tuzları İçimdeki Meryem aşka gebe Ve Korkuyorsun Yinelenen horlanmalardan… […]
SABRETMEK – Ali Eren Yıldız
Karşılaştığımız birçok zorluğa karşı artık gücümüzün kalmadığını hissedebiliriz. Ancak hayatın hep bir akış içinde, hiçbir şeyin aynı kalmayacağını, biz fark etmesek de daimi bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Yaşadığımız zorluklar da her ne olursa olsun geçicidir. En zor ve en kötü hissettiğimiz anda bu farkındalıkta olabilmek insana güç verir. Ancak bu bilince […]
Sözlerimle Başla – Aziz Nayır
Taşa yazıyorum sözlerimi dağ doğursun diye yeniden dudağımın kıyısında tuz tadı çünkü ağlamak çoktandır ince bir yol buluyor kendine yüzüm bilmediğim bir savaşın artığı – kaç keman geçti gözlerimin önünden arşesi kırık kınından çekilmiş kılıç ve kırk parçaya bölünmüş bekleyiş öyleyse birlikte bekleyelim nasılsa gelecek sesin bittiği türkü belki yansımayla belki suda salınımla ellerim benim […]
KONUŞamaMAK – Volkan BAĞÇECİ
Anlatamadıklarımız, anlayamadıklarımız ya da anlamlandıramadıklarımız harflerin içinde gizlenmiştir keşfinden bu yana. Hiç keşfedilmediği bir yaşam içerisinde nasıl anlatabilirdik, anlayabilirdik? O zamanlardan mı mirastır bize hissetme ve hissettirme duygusu? Birine nasıl kızabilirdik, nasıl sevgi duyduğumuzu hissettirebilirdik? Bir ağacın dalındaki çiçekten yayılan koku bile duygularımıza anlam yüklerken! Eski, yeni, yırtık, solgun cümleler çoğaldıkça haznemizde daha fazla konuşup, […]
Çocuk Mönüsü – Salih Sezen
Papağanları ve beni hiç böyle görmediniz Ben de.. Bir süredir çalan orkestra da görmedi Babalar bulmaca çözerken değişti dünya Yukardan aşağı soldan sağa Gedikliydi evde kalmışlar için mumlar Emekli alışkanlıklara rastık çekecek miydi En endemik annem Öyle ya dantelli süveter gerek sırtıma Akşama bir de kibar giyimli yalan gelecek Keşke kadife koltukta oturabilseydim Yakından sulanırdı […]
Çırpınış Risalesi – Süleyman Ethem Erdoğan
Vakit çirkinleşiyor Ve zamanın perdesi Kıpkırmızı bir karın sancısı Artık bir dilenciye para vermek bile Bir el alışkanlığı meselesi Sözlerine itimad edip balıkçının Fırtınalarına süren teknesini Koyu mavi gecenin Ve hayatından bıkması bir beyaz yakalının Hepsi bir işarettir Zamanın kirlenen yüzüne doğru Haklı çıkarır Ailelerin vazgeçmesini Asil bir Türk kadını gibi Beni elleri olmaksızın tutarak […]
Mektup – Senanur Şentürk
Oğlum, Kimsenin beni dinlemeye tahammülünün kalmadığı şu zamanlarda yaralarımı sarmayı denersen sana minnettar olurum. Serçe olduğum zamanlardı. Menekşelerimi gözyaşlarımla kuruttuğum, akrep ve yelkovan üst üste geldiğinde sevindiğim zamanlar… Şiir doluydum. Birileri beni anlasın için, kalabalıklar arasında çırpınıyordum. Duygularım boyumu aşıyordu. Rutubet kokusunun başka kaç kokuyu daha bastırabileceğini hesap ediyordum. O zamanlar iyikilerim bile rutubet kokardı. […]
BAHARA ERMEDEN-Hızır İrfan Önder
biliyorum kalp yetmezliğine ilâçtır aşk… nefrete karşı savaşıp durur sevgim!… ey sevgili gönül yarama merhem olur mu gülüşün?… akşamüstü sakın silkeleme erguvanları çığlıkları dökülür martıların!… baharı görmeden ölürsem eğer açmasın bir daha papatyalar, çiğdemler!… Hızır İrfan Önder
Zamanın Dudakları – Ferhat Nitin
Saçında sürüklenen rüzgâra sızar yalnızlığı kaçık buluntularda kesik nefesler tılsımında uydurukçu gerçekliğin ve ihanet çukurunda kuş görünümlü yara-salar kıyısında hasret giderme mevsiminin kuşlar filizlenir mi, yankılanan çocukluğuma Umut verir mi kaçınılmazı paslanmış ellerin Kirli ve incinen hatıraları duvarlarında ecelsizce endişenin parlaklığında iniltilerini aşılar mı gökyüzü Yoksa eşiğinde intiharını körükler mi nankörlüğün Yıldız dengi kurşun hayalin, […]
Son Yorumlar