CANAVAR – Furkan BAYRAK
“Yâr beni ansın bir koz ile o da çürük çıksın.” TDK sözlüğünde bu atasözü şu şekilde açıklanmıştır: Bir dostun verdiği armağan küçük ve değersiz olsa bile verilen kişinin hatırlandığını göstermesi bakımından çok değerlidir anlamında kullanılan söz. Bu atasözünde gerçekleşen “değer verildiğinden dolayı hatırlanmak” eylemi çoğu insanın hoşuna gider ve birçok insan için oldukça mühimdir. Fakat istisnai […]
FOTOĞRAF -S. Bahadır Sevim
Bu hafta sonu, arkadaşlarının kendisine sürpriz doğum günü kutlaması yapabilecekleri son hafta sonuydu ve arkadaşları bunu atlamazlardı. Selin de, yazın habercisi, hafif esintili ve güneşte sıcak, gölgede tüy ürperten bir Nisan ayının son günlerine denk gelmiş bu hafta sonunu bekliyordu. Suna, Selin’in yakın arkadaşlarından biri olarak doğum günü kutlamasını ayarlamıştı. Ortamı bir hafta öncesinden ayarlamış, […]
GÖNÜL KAZANMAK – Ali Eren Yıldız
İnsan sosyal bir varlıktır. Günümüzde insan ilişkilerinin zayıflamasının sorumluluğunu dijital teknolojilere yükleyerek bu sorumluluktan kaçsak da, sonuçları bakımından istesek de istemesek de birbirimize ihtiyacımız var. Özellikle sosyal medya üzerinden sistematik biçimde durmadan pompalanan, hepimizin zaman zaman alet olduğu ve insanı bireyselliğe iten “kişisel gelişim” adı altında yapılan yayınlar, aramıza duvarlar ördü, insani değerlerden uzaklaşmaya başladık. […]
ZÜĞÜRT KRALLIĞI – İsmet Ergil
Söylenecek tüm güzel sözler tükense önceden söylenmiş olsalar bile yeminimi kendi bildiğim gibi edeceğim demişti Sefa ve boğazını temizleyip o hiç bilinmedik daha önce hiç kimsenin uzaktan yakından bir benzerine rastlamadığı deyişine gözlerinde parıltı, dudaklarında dağılgan ağır sarhoşlukla başladı: “Bu hayatta hakkıyla tamamlanabilecek buna değer olan tek bir eylem dahi yoktur. Bu yüzden yaptığınız […]
Hangimiz O..? – Dilek İşcen Akışık
Tıklım tıklım bir etajer. Üstünde yan yana dizilmiş sarı, kızıl, siyah peruklar. Onların önünde göz farları, kalemler, takma kirpikler. Yuvarlak, ayaklı bir masaüstü aynası, bir tarafı büyüteç, bakınca her şeyi söyleyen… Gençliğinin güz mevsimi henüz başlamış bir kadın çatlak duvara dayalı pirinç yataktan kalkıyor yavaşça. Bu cümbüş içinde ilacını bulmak zor. Gardırobun kapağından sarkan simli […]
Nalan – Ayşegül Gezgin
Kalın mavi perdenin aralığından süzülüp geldi sabah güneşi, Nalan esneyerek uyandı. Her sabah yaptığı gibi camı açıp gülümseyerek deniz kokusunu içine çekti. Geçen yıla kadar ilaç fabrikasındaki baş ağrısı yapan keskin laboratuar kokusuna katlanacak olmanın isteksizliği ile yataktan kalkar, nemli kapalı bir havada Berlin’de kalabalık metrolardan hayalet gibi işine sürüklenirdi. Bir senede ne çok şey […]
FOTOĞRAFA GENEL BAKIŞ/IM – Hülya Uslu
Fotoğraf : Hülya Uslu İstanbul’un tarihine bir atmosferde alışılmış biçimde ile baktıgımız zaman olan şudur ki; kültürel referanslardan,mimariden,tarihten,mitolojiden yola çıkarak sanatı sanat yapan bir tutum var. Bunlar karşısında fotoğrafçı olmamak mümkün değil. Böyle bir ortam oluncada insan sanatçı ruhlu oluyor, yani fotoğrafçı olmamak mümkün değil. Doğa yerinde örneğin, herhangi bir güzelliği gördüğümüz andada böyle şeyler […]
Charkes – Shirley Jackson & Çeviri: Zübeyde Demir
Oğlum Laurie ana okuluna başladığı gün, mama önlüklü kadife kumaş pantolon giymeyi bıraktı ve bir kemerle blucin giymeye başladı; okulun ilk günü hayatımın bir çağının tamamen sona erdiğinin farkına vararak kendinden yaşça daha büyük olan kapı komşumuzun kızıyla gidişini izledim, uzun bir pantolonla fiyakalı birine dönüşen hoş sesli, anaokullu küçük çocuğum yolun köşesinde durup bana […]
Babalar da Büyür-Beyzanur YILMAZ
Babam, baba oldu ama ben, Artık çocuk değilim! Babam baba olmayı öğrendi ama Ben artık baba sevgisini öğrenemeyecek bir yaştayım. Her şeyin bir yaşı vardır, Her duygunun,düşüncenin,eylemin, Akıl her zaman vakıf değildir sunulana, Kalp cahildir geç kaldığı duygulara… Fakat akılla kalbin yolu aynı değildir, Akıl kaçırdıklarını telafi eder, Kalp ise bakakalır sadece Geçip gitmiş olana. […]
Tasavvuf Nedir?-Hüseyin Şen
Kimilerince İslam dışı ve İslam’dan bağımsız bir olgu olduğu varsayılsa da, bu çalışmada tasavvufun, “İslam’ın Felsefesi” olduğu düşüncesi ile hareket edilmektedir. Eseri Mesnevi’yi, “Kur’an-ı Kerim’den bir damla” olarak tanımlayan Mevlana, eserini bir Kur’an tefsiri olarak niteler. Eserin Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yapılan çevirisinde, Mevlana şöyle der: “Ben Kur’an’ın kölesiyim. Hazreti Muhammed’in ayağının tozuyum. Eğer benden, bunun […]
EKİM’İN ÜÇ ŞAİRİ (II): Sergey Yesenin – Mehmet Özgür Ersan
“Ben kendimi ekime feda ederirn ama, şu bilinsin ki elimdeki altın sazımı asla.” Sergey Yesenin Tolstoy ‘Acının Yolu’ romanında devrim döneminin tipik bir kahvesinden söz etmektedir. Dönemin şairleri, gazetecileri, edebiyatçıları, macera düşkünü anarşistleri kısacası dönemin tüm aydın profilinin bulunduğu kesif dumana batmış yarı bohem ortamından bahseder. Bu hava içinde Sergey Yesenin […]
Çocukluğuma Uğradım – Songül Akyıldız
Çocukluğuma uğradım dün gece rüya aleminde. Soğuktu, buz kesmişti ortalık, kapalıydı bütün kapılar. Çaldım, üşenmedim , hepsini teker teker. Nasıl bezdirmişim ki açılmadı, açan olmadı nedense. Oysa masumduk, oysa hüzünlüydük, kirlenmemişti henüz kalplerimiz . Hasrettim oysa minik yüreğime, Söylecek çok şeyim vardı , anlatacak, bir dolu yaşanmışlıklar. Nasıl hırpaladım, nasıl incittim diyecektim var mı affın […]
ODA – Nesrin Bulduk
Bir oda. Nasıl bir oda? Fark eder mi? Peki, dolu bir oda. Hem de öylesine dolu bir oda. Her an –hiç beklemediğiniz bir an- birisinin çıkıp uyumsuzluğu, göz kamaştırıcılığı –ama giderek kör ediciliği- ile sizi uyarabileceği, fakat henüz böyle bir uyarının gelmediği –ulaşamadığı- dolulukta bir oda. Belki de, iç içe geçmiş, iç içe geçmesi arzulanan […]
Son Yorumlar