KAYIPLARIN ARDINDAN YAŞANAN YAS SÜRECİ-Ali Eren Yıldız
Yas, sevilen birinin ölümünün ardından duyulan yoğun acı, keder ve üzüntü durumudur ve yaşanması gerekir. Yas sürecinde gösterilen tepkiler; kaybedilen kişi ile yakınlık derecesi, kaybın ani olması veya bir hastalık süreci ardından beklenen, tahmin edilen bir kayıp olması, kişisel özellikler, önceki deneyimler gibi nedenlerle değişiklik gösterebilir. Her iki durumda da duyulan acı, fiziksel ve psikolojik […]
“Neler yaşanıyor?” Diye soruyor Dünya İnsanı – Erengül Koç
“Neler yaşanıyor?” Diye soruyor Dünya İnsanı Ülke yöneticilerinin, kendi ülkelerinin çıkarları adına başka ülkeler üzerinde hakimiyet kurma çabaları… Dünyanın bir ucundan kalkıp gelip bir bölgeye nizam verme, ayar verme gayretleri… Büyük güçlerin “Tavşana kaç, tazıya tut!” politikası… Bu faaliyetler sonucu yaşanan kaos, kargaşa, sıkıntı, elem, keder… Dünya üzerinde kendilerine başlarını sokacak bir dam altı arayan, […]
İnsan – Beril Özdoğan
Zan geçidi cana vardı, candan geldi rana vardı Al renginden moruna, kızılıyken harına O korun karasında İnce ince süzülen ışığına Öz göz söz olan tüm yoğunluğa… Sureti ak olan Şahlanan tüm zamanlarda Yaratımı kendi olan ışığına vardı Var olan hep vardı Ama o sınırı olmayan bir yaşamın, her ana akışıydı Zamanlarda, tüm yaratımında; kapı anadır… […]
İsmail Esiner
1975yılında Konya’da dünyaya geldim. İlk, Orta, Lise Konya’da okudum. On üç yaşında yazmaya başladım. Sonrasında hayat şartlarından dolayı epey bir ara verdiğim şiirlere otuz iki yaşında tekrar yazmaya başladım öncelerden çiçeklere; böceklere; kuşlara şiir yazar iken sonrasında aşkı tanımak ve insanların insanlığından aldığım darbelerden serbest şiirlerin konumu ve düşünce tarzları insanlığa karşı değişti. Bazen ah […]
Sen Söyle – İsmail Esiner
Sen birde beni düşünsene Yılların geçişi kolay mı? Oldu öyle Söyle çekinme söyle Geçen zamanların yürümelerini söyle Koşmalar bahane, zaten benimle Emekleyen hayatın ayağa kalkışını söyle Söyle ki yüreğim ferahlasın Söyle ki tüm dünya Yüzüne bakıp kolay mıydı diye haykırsın Bırak gidenler gelenlerden Cevap arasın Sen düşünür ben düşünür Kaybolan yıllar düşünür Söyle söyle Yeter […]
Pencere – Erdal Taşkın
Zemin kattaki küçük odanın tek ve büyük penceresiydi. Hayata bakan tarafında kendisiyle aynı büyüklükte bir güvenlik kafesine sahipti. Bu kafes, duvarın içinden çıkan enine dokuz, boyuna yedi kalın demir çubuğun eşit aralıklarla birbiriyle kesişmesinden oluşuyor, yaşamı seksen küçük kareye bölüyordu. Bu çok parçalı görüntü yine demir pervazla çerçevelenip bütünleniyordu. Pencerenin kanadı da pervazı gibi demirdendi […]
Kerem Yılmaz
. Antalya’da oturuyorum. Aslen Ankaralıyım. 21.01.1980 doğumluyum. Gazi ve Ankara Üniversite’lerini bitirdim. 2012 yılından beri, Protez Uzmanı Diş Hekimi olarak kendi muayenehanemde çalışmaktayım. Çalışmam, umarım derginizde yayımlanmak üzere kabul edilir. Sevgi ve saygıyla… Şiir: 1) Çiçek (2019). Türk Dili Dergisi. Sayı: 812, s.57. Salmat Basım; Ankara. 2) Göçebe Yeşil (2019). Ot Dergisi. Sayı 79. İleri Basım Mat; İstanbul. 3) Kayıp Çocuklar […]
GÜNEŞ- Kerem YILMAZ
Yeşil içinde rastladığım bir mavi kantaron çantamda Deniz çekiliyor sandım tango çalarken kulağımda Sarı arı olup dokundu deniz üstündeki tomurcuklara Teşekkür ettim denizde tomurcuk yaratan şarkıya Sarı damarlarımda su besledi ruhumu sonra Gülümserken bir kadın saydamlaştı birden dünya Yeşil üzerinde nur kırmızıya hayran eden Denizi sulayan güneş kıyı kırmızıyı büyüten Isıtıyor içimizdeki sitem güneşe duyulan özlemi Sabrediş kokuyor kıyı tomurcuk mavi olurken…
Gri Çığlık – Hatice Dökmen
Akşamın alacası Kadıköy’ün üstüne çökeli epey oldu. Rıhtım caddesi bu saatlerdeki telaşını giyinmiş, insan ve araç kaynıyor. Halime’nin yorgun ayakları da aynı telaş içinde. Bir daha adımını bile atmayacağı o evi arkada bırakalı çok olmadı. Herkes gibi o da yeşil yanmasını beklemeden caddeyi geçip durağa doğru yürüyor. Vapur düdükleri, korna seslerine karışıyor. Bir ambulans acı […]
Dolunay – Murat Gökhan Gökdemir
Hava kararmıştı. Ay o gece görünürde yoktu. Böyle zamanlarda odada ne kadar fazla mum yakılırsa yakılsın, etraf aydınlık olacağı yerde bir o kadar daha kararırdı. Aylardır masamda yosun tutmuş davetsiz bir çocuk kitabı vardı. Bu saçma kitabın nereden yolunu şaşırıp masama demirlediğinden en ufak bir fikrim yoktu. İçsel bir karara varmıştım aslında buna dair. […]
Issız Bir Sokak Ruhum-Beyzanur Yılmaz
Issız bir sokak ruhum, Kırık bir lamba var köşede. Ne bir yol görünüyor ufukta, Ne de bir kaldırım taşı var soluklanmalık. Issız bir sokak ruhum. Sabahı bekliyor sanki. Doğacak güneşle aydınlanmayı umuyor. Tepesine birikmiş bulutlardan habersiz. Issız bir sokak ruhum, Ne saati soracak, Ne adresi öğrenecek, Ne de merhaba diyecek kimsenin geçmediği. Issız bir sokak […]
“MOLLA NESREDDİN” AZERBAYCAN’IN İLK KARİKATÜR VE MİZAH DERGİSİ-Furkan Bayrak
(Derginin 1909 yılında 17.sayısında yayınlanan Gaspiralı Beyi konu aldığı karikatürü, www.gunceltarih.org’dan) Azerbaycan’ın İlk Azerbaycan Türkçesiyle, belli bir süre ise Arap alfabesiyle yayınlan karikatür mizah dergisidir (Askerova 2006, 100). Düzenli aralıklarla yayınlanan dergi 1906-1918 yıllarında Tiflis, 1920-1921 yıllarında Tebriz ve 1922-1931 yıllarında Bakü’de yayınlanıştır. Dolayısıyla toplam 25 yıl yayınlanmıştır (Hacızade 2009, 51). Dergi Azerbaycan’ın yanı sıra İran ve […]
Uzun Misafirlikler-Josef Hasek Kılçıksız
Sen aramızdan ayrıldıktan sonra yaşama isteğimizin çiçeğini kurutan nihai bir salgın başladı. Bugün, dün ve dünden önceki gün arasındaki bütün köprüler adeta yıkıldı anne. Bizi soracak olursan ablam hâlâ evlenmedi. Bense mezun oldum. Garip gelenekleri olan bir köyde antropoljik araştırmalar yapmak üzere bu sabah ablamdan ayrıldım. Sen gideli zaten hiçbir yere ait değilim. Her yerde […]
Son Yorumlar